Ressam Kuran: ‘Genç sanatkarların sanat hayatlarını sürdürebilmeleri için dijital platformlar önemli’
2020 ve 2021 yıllarının neredeyse tamamının canlı müzayede, fuar ve stant iptalleri sebebiyle sanat piyasası ismine makûs bir devir olarak yaşandığını biliyoruz. Art Basel‘in “COVID-19’un Galeri Kesimi Üzerindeki Etkisi” başlıklı bir çalışması, hasarın boyutunu ortaya koyuyor. Kültür ekonomisti Clare McAndrew tarafınca kaleme alınan bulgular, yılın 2020’nin birinci altı ayında pandeminin tesirleri konusunda, 795 Çağdaş ve çağdaş sanat galerisi içinde yapılan bir ankete dayanıyor.
Ankete katılan galerilerin üçte biri, 2020’nin birinci yarısında küçülerek ortalama dört çalışanını işten çıkardı. Rapora bakılırsa, Ocak ve Temmuz ayları içinde neredeyse tüm galeriler (yüzde 93) fizikî alanlarını kapattığı için satışlar 2020’nin birinci yarısında ortalama yüzde 36 düştü. şüphesiz dramatik düşüşten koruyan öge, dijital satışlar oldu.
Çevrimiçi satışlar son aylarda galerilerin hayatta kalması için fazlaca kıymetli bir bileşen. Ankete katılan galeriler içinde online satışların toplam satışlar ortasındaki hissesi, 2019’daki yüzde 10’dan 2020’nin birinci yarısında yüzde 37’ye yükseldi.
Y Neslinin sanata ilgisi daha fazla
2010’dan itibaren sanat piyasasında özgün yapıtlara olan ilgilinin global ölçekte arttığı, bir epey bilgiyle ortaya konuyor. Üstelik yalnızca yüksek gelir kümesindekilerin değil, giderek daha fazla orta ve orta-üst gelir gurubundan insan sanat nesneleri satın alıyor.
Sanat piyasasının globalleşmesi ve demokratikleşmesi değerli bir etken olarak görünüyor. Uzun yıllar boyunca sanat piyasası yüklü olarak Avrupa ve ABD’ye odaklanmışken, günümüzde artık Asya, Afrika ve Güney Amerika’da sanat piyasası yaygınlaşmış durumda. Demokratikleşme, giderek daha fazla insanın sanatla ilgilenmesi manasına geliyor.
Sanat dünyasının pandemi devrinde hızlanan dijital dönüşümü, evvelki jenerasyonlardan daha fazla tecrübe odaklı olan Y jenerasyonunun sanat satın alma hevesiyle birleşti. Ülkemizde sanatkarları ve alıcıları dijital platformda buluşturan bir proje hayata geçirildi. SanatBurada isimli platformda bilhassa genç ve yetenekli sanatkarların yapıtları alıcılarla buluşuyor. Sanat severler, SanatBurada platformunda artırılmış gerçeklik teknolojisiyle sergilenen yapıtları yakından inceleyebiliyor ve satın alabiliyor.
Kuruluş kademesinden itibaren SanatBurada platformuna danışman olarak dayanak veren Ressam Mehmet Sinan Kuran, Hafta Sonu Halleri canlı yayınında projenin bilgilerinı ve dijitalin sanat dünyasında yarattığı değişimi anlatı.
Kâr maksadı gütmeyen müspet bir kuruluş
Özellikle pandemiden daha sonra sanat galerilerinin büyük darbe aldığını ve dijitalin bu manada sanatkarlar için hayat kurtarıcı olduğunu söyleyen Ressam Mehmet Sinan Kuran, hayata geçirdikleri projenin büsbütün olumlu ruha sahip olduğunu ve kâr emeli taşımadığını söylüyor ve şu biçimde devam ediyor:
“Nietzsche’nin beni fazlaca etkileyen bir kelamı var ‘İki temel sorunu vardı insanlığın; anlamsızlık ve adaletsizlik. Adaletsizlik için hukuku, anlamsızlık için sanatı bulduk ancak beşerler hukuka ulaşamadı, sanat insanlara ulaşamadı’ benim yürüdüğüm yol bu fikre paralel, beşerlerle sanatı buluşturmaya çalışıyorum. Günümüz şartlarında hayat koşulları giderek zorlaşmışken tek başına her şey hayli güç, bu yüzden birebir baş yapısında, birebir zihniyette düşünen beşerler, firmalar, oluşumlar birlikte iş yapacaklar. Artık o şahsi muvaffakiyetler bölümü kapanıyor, kolektif kanılar, kolektif paylaşımlar daha yeni ve yararlı olacak. Hepsi burada ile mantalitemiz fazlaca düzgün uydu bu manada inanılmaz bir partner, hayatla teğe bir paylaşım imkanı yaratmaya çalışıyoruz. Hepsi burada fevkalade bir potansiyel, günde on milyon insanın ziyaret ettiği bir internet sitesi ve benim tek gayem daha fazla beşere ulaşabilmek, kederimi anlatabilmek. her insanın sanata ulaşabileceği, genç sanatkarların yapıtlarını sergileme imkanlarının olduğu bir platform. Günümüz şartlarında bilhassa genç sanatkarların hem günlük ömürlerini sürdürmeleri, hem yapıtları için gereç almaları kolay değilken bu tip oluşumlar hayli yararlı oluyor. Tek gayemiz genç sanatkarların hayatlarına sanat yapıtları üreterek devam etmelerini sağlamak.”
“Sanatçılar, kederlerini anlatmak için beşerlerle iç içe olmalı”
“Platformu giderek geliştirmeyi düşünüyoruz. İnsanların daha fazla vakit geçireceği, paylaşımlar yapabileceği, konuşabileceği, haber alabileceği bir yere dönüşecek. Beşerler yalnızca galeriye gelip fotoğraflara bakıp gitmek istemiyor. Sanatkarıyla konuşmak istiyor, paylaşmak, fikirlerini söylemek istiyor. Biz de buna emsal bir yapılanmaya gidiyoruz yavaş yavaş.
Son 6 yılda 4 stantta toplam 320 gün beşerlerle buluştum. Kederinizi anlatmak için beşerlerle görüşmezseniz, adres yazmadan mektup yollamış üzere olursunuz. Mektubunuz muhatabına ulaşmaz havada döner durur. Çok kolay olmadığını biliyorum fakat öteki sanatkarlara davet yapıyorum; beşerlerle daha iç içe olmalarını anlatmalarını, paylaşmalarını, rica ediyorum. Ömür dertleri hayli yükselmiş durumdayken bunu yapmanın kolay olmadığını biliyorum fakat birlikte yapabiliriz. esasen birlikte çalışmamızın hedefi bu. Ben bu kolektif şuurla yaşıyorum hayatımı.”
Sanatçının, sanatını yaparak para kazanması için: SanatBurada
“Sanatçılar ömürlerini sürdürebilmek, ekonomik olarak ayakta kalabilmek için farklı iş kollarında çalışmak durumunda kalıyorlar. SanatBurada’da kazandıkları parayla geçimlerini sağlayarak sanat yapmaya devam edebiliyorlar. Bu yüzden sanatkarların, bilhassa genç sanatkarların sanat hayatlarını sürdürebilmelerinde bu tip teşebbüslerin rolü fazlaca büyük, hepsi burada üzere şuurlu büyük oluşumlarla bir ortaya gelmek epey değerli.
Sanattan öbür insanlara yeterli gelebilecek hayli fazla şey yok. Bugün bir Behçet Necatigil şiiri okuyup, Beethoven’ın dokuzuncu senfonisini dinleyip, Shakespeare sonesi okuyup ya da her hangi bir fotoğrafın ve heykelin verdiği sıcaklıkla hayata başlamak gibisi yok o yüzden sanatı desteklemeliyiz.”
2020 ve 2021 yıllarının neredeyse tamamının canlı müzayede, fuar ve stant iptalleri sebebiyle sanat piyasası ismine makûs bir devir olarak yaşandığını biliyoruz. Art Basel‘in “COVID-19’un Galeri Kesimi Üzerindeki Etkisi” başlıklı bir çalışması, hasarın boyutunu ortaya koyuyor. Kültür ekonomisti Clare McAndrew tarafınca kaleme alınan bulgular, yılın 2020’nin birinci altı ayında pandeminin tesirleri konusunda, 795 Çağdaş ve çağdaş sanat galerisi içinde yapılan bir ankete dayanıyor.
Ankete katılan galerilerin üçte biri, 2020’nin birinci yarısında küçülerek ortalama dört çalışanını işten çıkardı. Rapora bakılırsa, Ocak ve Temmuz ayları içinde neredeyse tüm galeriler (yüzde 93) fizikî alanlarını kapattığı için satışlar 2020’nin birinci yarısında ortalama yüzde 36 düştü. şüphesiz dramatik düşüşten koruyan öge, dijital satışlar oldu.
Çevrimiçi satışlar son aylarda galerilerin hayatta kalması için fazlaca kıymetli bir bileşen. Ankete katılan galeriler içinde online satışların toplam satışlar ortasındaki hissesi, 2019’daki yüzde 10’dan 2020’nin birinci yarısında yüzde 37’ye yükseldi.
Y Neslinin sanata ilgisi daha fazla
2010’dan itibaren sanat piyasasında özgün yapıtlara olan ilgilinin global ölçekte arttığı, bir epey bilgiyle ortaya konuyor. Üstelik yalnızca yüksek gelir kümesindekilerin değil, giderek daha fazla orta ve orta-üst gelir gurubundan insan sanat nesneleri satın alıyor.
Sanat piyasasının globalleşmesi ve demokratikleşmesi değerli bir etken olarak görünüyor. Uzun yıllar boyunca sanat piyasası yüklü olarak Avrupa ve ABD’ye odaklanmışken, günümüzde artık Asya, Afrika ve Güney Amerika’da sanat piyasası yaygınlaşmış durumda. Demokratikleşme, giderek daha fazla insanın sanatla ilgilenmesi manasına geliyor.
Sanat dünyasının pandemi devrinde hızlanan dijital dönüşümü, evvelki jenerasyonlardan daha fazla tecrübe odaklı olan Y jenerasyonunun sanat satın alma hevesiyle birleşti. Ülkemizde sanatkarları ve alıcıları dijital platformda buluşturan bir proje hayata geçirildi. SanatBurada isimli platformda bilhassa genç ve yetenekli sanatkarların yapıtları alıcılarla buluşuyor. Sanat severler, SanatBurada platformunda artırılmış gerçeklik teknolojisiyle sergilenen yapıtları yakından inceleyebiliyor ve satın alabiliyor.
Kuruluş kademesinden itibaren SanatBurada platformuna danışman olarak dayanak veren Ressam Mehmet Sinan Kuran, Hafta Sonu Halleri canlı yayınında projenin bilgilerinı ve dijitalin sanat dünyasında yarattığı değişimi anlatı.
Kâr maksadı gütmeyen müspet bir kuruluş
Özellikle pandemiden daha sonra sanat galerilerinin büyük darbe aldığını ve dijitalin bu manada sanatkarlar için hayat kurtarıcı olduğunu söyleyen Ressam Mehmet Sinan Kuran, hayata geçirdikleri projenin büsbütün olumlu ruha sahip olduğunu ve kâr emeli taşımadığını söylüyor ve şu biçimde devam ediyor:
“Nietzsche’nin beni fazlaca etkileyen bir kelamı var ‘İki temel sorunu vardı insanlığın; anlamsızlık ve adaletsizlik. Adaletsizlik için hukuku, anlamsızlık için sanatı bulduk ancak beşerler hukuka ulaşamadı, sanat insanlara ulaşamadı’ benim yürüdüğüm yol bu fikre paralel, beşerlerle sanatı buluşturmaya çalışıyorum. Günümüz şartlarında hayat koşulları giderek zorlaşmışken tek başına her şey hayli güç, bu yüzden birebir baş yapısında, birebir zihniyette düşünen beşerler, firmalar, oluşumlar birlikte iş yapacaklar. Artık o şahsi muvaffakiyetler bölümü kapanıyor, kolektif kanılar, kolektif paylaşımlar daha yeni ve yararlı olacak. Hepsi burada ile mantalitemiz fazlaca düzgün uydu bu manada inanılmaz bir partner, hayatla teğe bir paylaşım imkanı yaratmaya çalışıyoruz. Hepsi burada fevkalade bir potansiyel, günde on milyon insanın ziyaret ettiği bir internet sitesi ve benim tek gayem daha fazla beşere ulaşabilmek, kederimi anlatabilmek. her insanın sanata ulaşabileceği, genç sanatkarların yapıtlarını sergileme imkanlarının olduğu bir platform. Günümüz şartlarında bilhassa genç sanatkarların hem günlük ömürlerini sürdürmeleri, hem yapıtları için gereç almaları kolay değilken bu tip oluşumlar hayli yararlı oluyor. Tek gayemiz genç sanatkarların hayatlarına sanat yapıtları üreterek devam etmelerini sağlamak.”
“Sanatçılar, kederlerini anlatmak için beşerlerle iç içe olmalı”
“Platformu giderek geliştirmeyi düşünüyoruz. İnsanların daha fazla vakit geçireceği, paylaşımlar yapabileceği, konuşabileceği, haber alabileceği bir yere dönüşecek. Beşerler yalnızca galeriye gelip fotoğraflara bakıp gitmek istemiyor. Sanatkarıyla konuşmak istiyor, paylaşmak, fikirlerini söylemek istiyor. Biz de buna emsal bir yapılanmaya gidiyoruz yavaş yavaş.
Son 6 yılda 4 stantta toplam 320 gün beşerlerle buluştum. Kederinizi anlatmak için beşerlerle görüşmezseniz, adres yazmadan mektup yollamış üzere olursunuz. Mektubunuz muhatabına ulaşmaz havada döner durur. Çok kolay olmadığını biliyorum fakat öteki sanatkarlara davet yapıyorum; beşerlerle daha iç içe olmalarını anlatmalarını, paylaşmalarını, rica ediyorum. Ömür dertleri hayli yükselmiş durumdayken bunu yapmanın kolay olmadığını biliyorum fakat birlikte yapabiliriz. esasen birlikte çalışmamızın hedefi bu. Ben bu kolektif şuurla yaşıyorum hayatımı.”
Sanatçının, sanatını yaparak para kazanması için: SanatBurada
“Sanatçılar ömürlerini sürdürebilmek, ekonomik olarak ayakta kalabilmek için farklı iş kollarında çalışmak durumunda kalıyorlar. SanatBurada’da kazandıkları parayla geçimlerini sağlayarak sanat yapmaya devam edebiliyorlar. Bu yüzden sanatkarların, bilhassa genç sanatkarların sanat hayatlarını sürdürebilmelerinde bu tip teşebbüslerin rolü fazlaca büyük, hepsi burada üzere şuurlu büyük oluşumlarla bir ortaya gelmek epey değerli.
Sanattan öbür insanlara yeterli gelebilecek hayli fazla şey yok. Bugün bir Behçet Necatigil şiiri okuyup, Beethoven’ın dokuzuncu senfonisini dinleyip, Shakespeare sonesi okuyup ya da her hangi bir fotoğrafın ve heykelin verdiği sıcaklıkla hayata başlamak gibisi yok o yüzden sanatı desteklemeliyiz.”