Allah'In Sıfatları Kıdem Ne Demek ?

Aylin

New member
Allah’ın Sıfatları: Kıdem Ne Demek?

Selam dostlar,

Bugün, hepimizin zaman zaman üzerinde düşündüğü, ama bazen derin anlamını gözden kaçırdığımız bir konu üzerine konuşmak istedim: Allah’ın sıfatları ve özellikle de “Kıdem” sıfatı. Bu başlıkta hem akıl hem kalp devreye giriyor; çünkü bir yandan kavramsal bir derinlik, öte yandan ruhsal bir hissiyat var. Bu satırları yazarken amacım kuru bir bilgi aktarmak değil, birlikte düşünmek, hissetmek ve anlamın özüne dokunmak.

---

Kıdem Ne Anlama Geliyor?

“Kıdem” kelimesi Arapça “kadum” kökünden gelir; önce olmak, varlığın başlangıcının olmaması anlamına gelir. İslam inancına göre Allah, “Kadîm”dir; yani O’nun varlığının bir başlangıcı yoktur. O, ezelîdir, hiçbir şeyden yaratılmamıştır, çünkü O her şeyin yaratıcısıdır.

Bu sıfat, bize Allah’ın zamandan münezzeh olduğunu anlatır. Bizler zamanın içinde doğar, yaşar ve ölürüz; başlangıcımız ve sonumuz vardır. Ama Allah için “önce” ya da “sonra” kavramı yoktur. O’nun varlığı zamanla ölçülmez, çünkü zamanı da O yaratmıştır.

Bu noktada klasik bir benzetme aklıma geliyor:

> “Bir ressamın yaptığı tabloya bakarken tablonun içindeki zamanı, ressamın zamanı olarak düşünmek mümkün değildir.”

> Aynı şekilde, Allah da evrenin yaratıcısı olarak zamanın dışındadır.

---

Kıdem Sıfatının İnanan Üzerindeki Etkisi

Kıdem sıfatını düşünmek, insana güven ve huzur verir. Çünkü her şeyin değiştiği bir dünyada, değişmeyen bir Kudret’in var olduğunu bilmek büyük bir dayanak noktasıdır. İnsan yaşlandıkça, sevdiklerini kaybettikçe, işler ters gittikçe iç dünyasında bir sabit arar. O sabit, “Kadîm olan Allah”tır.

Bir yaşlı amcanın anlattığı bir hikâyeyi hatırlıyorum:

> “Gençliğimde işlerim ters gittiğinde çok öfkelenirdim. Bir gün hocam bana dedi ki, ‘Sen olaylara bugünden bakıyorsun, ama Allah ezelden beri bilir. Belki de bu terslik, senin için bir rahmettir.’ O gün ‘Kıdem’ kelimesini anladım. Çünkü Allah benimle bugünden başlamadı; O beni ezelden biliyor.”

İşte bu bakış açısı, kadere rıza ve tevekkül duygusunun temelini oluşturur.

---

Erkek ve Kadın Perspektifinden Kıdem Sıfatı

Erkeklerin dünyaya bakışı genellikle pratik ve sonuç odaklıdır. Onlar için Kıdem sıfatı, sistemin istikrarını temsil eder. “Evrenin bir düzeni varsa, o düzenin ardında bir ilk güç olmalı,” derler. Erkek aklı bunu bir mantık zinciriyle çözer: “Eğer her şeyin bir başlangıcı varsa, o başlangıcın da bir nedeni olmalı. Ama Allah’ın nedeni olamaz; çünkü O başlangıçsız olandır.”

Bu düşünce, özellikle sorumluluk ve güven hissini pekiştirir. Erkek, ailenin, toplumun direği olma çabasında, bu sıfatın verdiği sarsılmaz temele yaslanır.

Kadınlar ise meseleye duygusal ve topluluk merkezli yaklaşır. Onlar için Kıdem sıfatı, Allah’ın daima orada olduğu, hiç terk etmeyeceği bir sevgi ve merhamet sembolüdür. Bir anne düşünün: Çocuğu ne yaparsa yapsın sevgisini eksiltmez. Kadın kalbi, bu ezelî sevgiyi derinden hisseder. Kıdem sıfatı, Allah’ın sevgisinin sonsuzluğunu anlatırken, kadınlar için bir “sığınak” gibidir.

Bir forumdaşın paylaşımında okumuştum:

> “Benim için Kıdem, Allah’ın beni unutmaması demek. Çünkü O, her zaman vardı, hep var olacak. Benim hayatımda gelip giden çok şey oldu ama O hiç gitmedi.”

Bu cümle, birçok kalbe dokunmuştur eminim.

---

Kıdem Sıfatını Günlük Hayata Taşımak

Kıdem sıfatı sadece teolojik bir kavram değil; hayatın içine çekildiğinde derin bir farkındalık kazandırır.

- Başlangıcı olmayan bir Yaratıcı’ya inanmak, süreklilik bilinci oluşturur.

- İnsan, sorunlar karşısında “Bu da geçer” derken aslında farkında olmadan Kıdem sıfatına sığınır.

- Kıdem’i idrak eden biri, sabırla bekler, çünkü bilir ki Allah her anı bilir ve her şeyin zamanı O’nun elindedir.

Bilim dünyasında bile “başlangıç” fikri tartışılırken, fizikçiler “Big Bang” öncesini açıklamakta zorlanır. Çünkü zamanın başladığı noktanın “öncesi” tanımsızdır. İşte tam bu noktada Kıdem sıfatı, akılla inancı birleştirir:

> “Zamanı başlatan bir güç olmalıydı.”

Bu düşünce, hem inançlı bir kalbin hem araştırmacı bir zihnin ortak paydasıdır.

---

Gerçek Hayattan Bir Kesit

Bir genç, babasını kaybettikten sonra hocasına gider ve sorar:

> “Allah neden alıyor hocam, neden veriyor?”

> Hocası gülümser:

> “O almaz evladım, çünkü O zaten hep oradaydı. Biz, sahip olduğumuzu zannettiğimiz şeyleri aslında O’ndan emanet aldık.”

Bu söz, Kıdem sıfatının insana kazandırdığı derin kabullenişi özetler. Çünkü Kıdem, sadece Allah’ın başlangıçsızlığı değil, bizim hayatımızdaki her şeyin O’nun bilgisi ve takdiriyle oluştuğunu hatırlatır.

---

Kıdem Sıfatı ve Modern İnsan

Günümüz insanı hız çağında yaşıyor. Her şey hemen olsun, hemen bitsin istiyoruz. Ama Kıdem sıfatı bize zamanın efendisi olmadığımızı öğretir. Bu farkındalık, modern stresin panzehiri gibidir.

Bir iş kadını şöyle demişti:

> “Kariyerimde başarısız olduğum dönemlerde hep ‘neden ben?’ derdim. Ama sonra fark ettim, Allah için erken ya da geç diye bir şey yok. O’nun planı, zamanın dışındaydı.”

Kıdem, modern insana sabırla beklemenin hikmetini, zamanın bir araç olduğunu hatırlatır.

---

Forumdaşlara Sorular

Peki siz ne düşünüyorsunuz dostlar?

- “Kıdem” sıfatı sizde nasıl bir duygu uyandırıyor: güven mi, merak mı, teslimiyet mi?

- Allah’ın ezelîliğini düşündüğünüzde, kendi hayatınızdaki geçiciliği nasıl yorumluyorsunuz?

- Erkeklerin ve kadınların bu sıfata yaklaşımındaki farklar sizce gerçekten var mı, yoksa herkesin kalbinde aynı yankı mı doğuyor?

Söz sizde…

Yorumlarınızı, kendi hayatınızdan kesitlerle paylaşırsanız, bu konuyu daha da derinleştirebiliriz. Çünkü bu sıfat, sadece teolojik bir bilgi değil; her insanın hikâyesinde yankı bulan bir hakikat.
 
Üst