Çin, ABD’yi Ukrayna savaşında suç ortaklığı yapmakla suçluyor

bencede

New member
Ev
Ukrayna
Çin uzmanı: Çin, ABD’yi Ukrayna savaşında suç ortaklığı yapmakla suçluyor

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, Putin’i ziyaret etti. Ukrayna savaşındaki büyük barış atılımı şimdi gelebilir mi? Çin uzmanı Genia Kostka ile söyleşi.


Tomasz Kurianowicz

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Çin lideri Xi Jinping, Haziran 2018'de Pekin'de bir toplantıda.


Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Çin lideri Xi Jinping, Haziran 2018’de Pekin’de bir toplantıda.Alexander Zemlianichenko/Havuz AP/dpa/Arşiv


Çin lideri Xi Jinping, Başkan Vladimir Putin ile görüşmek üzere önümüzdeki hafta Rusya’ya gidiyor. Ziyaretin Moskova’nın Ukrayna’daki savaşı ve Pekin ile Washington arasındaki sorunlu ilişkiler üzerinde geniş kapsamlı etkileri olabilir. Freie Universität Berlin’de Çin uzmanı ve profesör olan Genia Kostka ile konuştuk.

berlin gazetesi: Bayan Kostka, Xi Jinping Pazartesi günü Moskova’ya gelecek ve Vladimir Putin ile görüşecek. Müzakerelerden ne bekliyorsunuz? Çin arabulucu rolü konusunda ciddi mi?

Genia Kostka: Plan, Çin-Rusya ortaklığının ve stratejik işbirliğinin derinleştirilmesi ve bazı önemli ikili anlaşmaların imzalanması konusunda görüş alışverişinde bulunmaktır. Ziyaret aynı zamanda Çin Devlet Başkanı Xi’nin üçüncü dönemindeki ilk yurt dışı gezisi olma özelliğini de taşıyor. Dolayısıyla ziyaret, Pekin’in Moskova’ya verdiği desteğin güçlü bir işareti olarak görülebilir. Ancak Çin Dışişleri Bakanlığı’na göre, Çin’in Ukrayna’daki savaş konusundaki tutumu, Ukrayna’da barışı teşvik etmek ve müzakereleri kolaylaştırmak yönünde olmaya devam ediyor. Aynı zamanda Çin’in ziyareti kendisini Ukrayna ihtilafında bir barış arabulucusu olarak konumlandırmak ve siyasi bir çözüme yönelik çalışmak için kullanması da mümkündür. Putin ziyaretinin ardından Xi, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskyj ile sanal ortamda gerçekleşmesi beklenen bir görüşme planlıyor. Dolayısıyla Putin ile Xi arasındaki görüşme, Çin-Rusya bağlarını güçlendirmeye ve dünyaya Çin ile Rusya’nın yakın ortaklar olduğunu göstermeye hizmet ediyor. Yurt içinde, Rusya gezisi aynı zamanda Xi Çin cumhurbaşkanı olarak üçüncü dönemine başlarken kendisini iyi bir şekilde sunmakla ilgili. Çin’in Ukrayna ihtilafında arabulucu rolüne gelince, Xi ile Zelenskyj arasında gerçekten doğrudan görüşmeler olup olmayacağı ve neyin tartışılacağı henüz belli değil. Böyle bir görüşme olursa, Çin kendisini eskisinden daha fazla arabulucu olarak sahneleyebilir.

bilgi kutusu resmi


Özel


Görüşülen kişiye

Genia Kostka 1979’da doğdu. Çin Çalışmaları Enstitüsü’nün başkanı olduğu Freie Universität Berlin’de Çin siyaseti profesörüdür. Araştırma ilgi alanları dijital toplum, çevre politikaları ve Çin odaklı ekonomi politiktir. Kostka’nın son araştırma projesi, dijital teknolojilerin Çin’deki yerel karar alma ve yönetişim yapılarına nasıl entegre edildiğini inceliyor (ERC Başlangıç Hibesi 2020-2025).


Almanya’da Çin, Vladimir Putin’i ve savaşını belli belirsiz desteklediği için eleştirildi. Eleştiri haklı mı?

Çin, Rusya’ya diplomatik destek sağlıyor ve şimdiye kadar Rusya’nın Ukrayna’daki saldırı savaşını kınamayı veya etiketlemeyi reddetti. Ayrıca, artan ticaret ve düzenli ortak askeri tatbikatların düzenlenmesi yoluyla ekonomik ve askeri işbirliği derinleştirildi. Bu arada, Çin’den Rusya’ya doğrudan silah sevkiyatına dair işaretler de var. Bu nedenle, Pekin’in Rusya üzerinde baskı kurmak için her yolu kullanmadığı, aksine Çin’in durumu açıkça ekonomik ve siyasi çıkarları için kullandığı yönündeki eleştiriler haklıdır. Çin’in pozisyonu, ABD ile olan gerilimlerin Haberin Detaylarıında görülmelidir. ABD ile ticaret savaşı göz önüne alındığında, Çin kendisini Rusya’dan uzaklaştırmak istemiyor. Çin, Rusya’ya karşı uluslararası yaptırımlara katılırsa, bu ABD’ye boyun eğmek anlamına gelir. Pekin savaşı kendi propagandası için kullanıyor ve defalarca ABD’nin savaş için sorumluluğu ve suçu paylaştığını vurguluyor. Ne yazık ki, Çin’in burada giriştiği jeopolitik dengeleme eylemi, şu anda küresel ölçekte tanık olduğumuz karşılıklı suçlama sarmalını körüklüyor.

Çin, Ukrayna’daki savaşı tırmandırmakla ilgileniyor mu? Ne de olsa savaş, Çin’in Rusya’daki ve dünya çapındaki etkisine fayda sağladı. durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Çin, hem Rusya hem de Ukrayna ile normal ekonomik ilişkilerini sürdürmeye devam ediyor. Ukrayna’da da Çin kendi başına büyük yatırımlar yaptı ve savaşın bir sonucu olarak gemi inşa projelerinde, demir-çelik ocaklarında, otoyollarda ve diğer altyapıda meydana gelen hasarla başa çıkmak zorunda. Ukrayna, özellikle tahıl teslimatları yoluyla Çin’in gıda güvenliği ile de ilgilidir. Yeni İpek Yolu için önemli bir geçiş rotası da şimdi yıkılmış olan Ukrayna’dan geçiyordu. Sonuç olarak, savaş milyarlarca dolarlık Çin yatırım projelerini yok etti. Ukrayna’daki bu mali zarar, Çin’in barışı teşvik etmesi ve savaşa son vermesi için de bir teşviktir. Şu anda Çin’de ülke içinde de birçok sorun var – birçok eyalette ekonomik büyüme yavaşlıyor ve teknolojik ilerleme umulduğu kadar hızlı ilerlemiyor, bu nedenle savaşın tırmanması da aslında Çin’in çıkarına değil.

Çin, ekonomik olarak Rusya’ya giderek daha fazla dahil oluyor ve gerçek bir dünya gücü haline geliyor gibi görünüyor. Gelişimi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Çin ile Rusya arasındaki artan ekonomik ticaret, öncelikle Rusya’ya yönelik uluslararası yaptırımların bir sonucudur. Çin, yaptırımların ardından Rusya’dan ucuz enerji satın alarak ve Rusya’da Batı mallarının (örneğin araba, elektronik) yerini alan Çin mallarını satarak uygun bir şekilde ticaret yapıyor. Çin, Rusya ile güçlü bir ortak inşa ediyor ve kendisini dünya çapında ABD’ye alternatif bir ortak olarak konumlandırmaya ve arabulucu olarak sunmaya çalışıyor. Ancak Çin söz konusu olduğunda, Çin ekonomisinin hala krizde olduğunu ve Çin toplumunun şimdiden hızla yaşlanmaya başladığını da belirtmek gerekir. Çin’de büyüme istikrarlı olmaktan çok uzak.

İran ile Suudi Arabistan arasındaki Çin barış görüşmelerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Şimdiye kadar, Çin dış politikası doğası gereği öncelikle retorik olmuştur. İran ve Suudi Arabistan arasındaki anlaşma ile Çin artık kendisini başarılı bir barış arabulucusu olarak sunmayı başarmıştır. Yine Çin’in çabaları, Çin ile ABD arasında devam eden çatışma bağlamında anlaşılmalıdır. Çin, kendisini dünyaya – özellikle Küresel Güney’deki ülkelere – ABD’ye ekonomik ve siyasi bir alternatif olarak sunmak ve kendi küresel etkisini güçlendirmek istiyor. Çin, dış politikasında daha agresif hale geldi ve diplomatik rotası için ortaklar bulmaya ve kendisini önemli bir oyuncu olarak konumlandırmaya çalışıyor.

Geri bildiriminiz var mı? Bize yazın! briefe@Haberler
 
Üst