Selin
New member
Evlilik: Kader mi, Tercih mi? Ve Kur'an’da Ne Diyor?
Selam forumdaşlar!
Hadi gelin, biraz evlilikten bahsedelim. Ama “Evlenmek bir zorunluluk mu, yoksa gerçekten kaderin cilvesi mi?” sorusunu çok ciddiye almadan, eğlenceli bir şekilde ele alalım. Çünkü, neticede, eğer “evlilik kader”se, demek ki bu işte bizim çok da parmağımız yok. Ama bir yandan da hepimiz biliyoruz ki, erkekler çözüm odaklı, stratejik bir yaklaşım sergileyerek “şu an evlenmek için doğru zaman mı” sorusunu içsel bir analizle ele alırken, kadınlar da empatik, ilişki odaklı yaklaşarak “peki ya karşımdaki nasıl biri, ben ona gerçekten iyi bir eş olabilir miyim” diye düşünmeden edemiyorlar. Yani, biri sırf tavla oynayarak karar veriyor, diğeri ise evlilik kararına girmeden önce bir psikoterapi seansı yapıyor!
Peki ya Kur'an’da evliliğin kader olup olmadığına dair ne diyor? Bunu ele alırken, biraz strateji, biraz empati ve bolca mizah yaparak bakalım ne sonuçlar çıkarabiliriz!
Erkekler İçin: Strateji ve Çözüm Odaklılık
Erkekler evliliği hep bir strateji oyunu gibi görür. Aklındaki sorular genellikle şöyle olur: "Evlenmek için doğru zaman mı? Kadın doğru kişi mi? Zamanlama ne zaman doğru olacak? Ve tabii, işin en zor kısmı: ‘Ne zaman ne söylesem, yanlış söylemiş oluyorum?’” Erkek, evlilik kararını verirken çoğu zaman hayatını şöyle bir analiz eder: “Benim annem doğru kişiyi buldu, peki ben bulabilecek miyim?”
Evlilik biraz da adamın içindeki “adam”a bağlıdır, değil mi? Eğer erkek stratejisini doğru kurarsa, evlilik hayatı da iyi gider gibi geliyor. Ama tabii, her şey planladığı gibi gitmeyecek. Çünkü hayatın "plan dışı" yönü de var ve o genellikle kadınların çözüm getirdiği noktadır! Yani, erkeklerin evlilik için geliştirdiği stratejiler, kadınların "bana bunlar yetmez" yaklaşımlarıyla biraz çatışabilir. Bir tarafta analitik düşünce, diğer tarafta duygusal zekâ!
Kadınlar İçin: Empati ve İlişki Odaklılık
Kadınlar, evliliği bir aşk hikâyesi gibi görür. Duygusal zekâ, empati, ilişki becerileri ve bir kısım da romantik hayallerle harmanlanmış bir evlilik modeli... Kadınlar için “evlilik kader mi?” sorusunun cevabı genellikle “Birbirimizi anlamak ve bu yolculukta birlikte büyümek” şeklinde olur. Peki, gerçek hayatta nasıl işliyor? Hmmm… Kadınlar evlilik kararına gelene kadar sayısız kez düşünür, analiz eder, hislerini gözden geçirir. “Bu kişi benim hayatımın geri kalanını geçireceğim kişi olabilir mi?” sorusu, erkeklerin "ne zaman doğru bir zaman?" sorusundan çok daha derin bir anlam taşır.
Kadınlar evliliği, bazen en ufak bir detaya kadar düşünürken, erkekler “düğün tarihi çok mu erken, acaba her şey tam hazır mı?” diye sorgularlar. Ama, en güzel anlar genellikle kadınların o "empati odaklı" bakış açısı sayesinde yakalanır. Hani o, erkeklerin anlamadığı ama kadınların “İçim rahat etti mi?” diye sorduğunda buldukları derin duygusal bağ…
Böyle olunca, kadınların empatik yaklaşımına, erkeklerin analitik yaklaşımı karışınca ortaya biraz garip bir durum çıkabilir: “Evlilik, gerçekten kader mi, yoksa biz kendi stratejimizi mi çiziyoruz?”
Kur'an'da Evlilik: Kaderin Bir Parçası mı, Yoksa Seçim?
Şimdi gelelim işin dinî kısmına… Kur'an’da evlilik, bir “kader” olarak mı tarif ediliyor, yoksa “seçim” olarak mı? Şöyle diyor Kur'an, “Allah, dilediği kuluna evlilik nasip eder” (Furkan 54). Bu, evliliğin bir yönünün kaderle alakalı olduğunu söylüyor gibi. Ama bu kader, tıpkı diğer yaşam olaylarında olduğu gibi, bize bir seçenek sunar. Kaderin çizdiği sınırlar içinde, doğru kişiyle karşılaşmak için bizim de çaba göstermemiz gerekiyor. Yani, kaderin bize sunduğu fırsatları değerlendirmek, aslında bizim seçimimize bağlıdır.
Evliliğin kader olup olmadığı konusunda, hem erkekler hem de kadınlar çeşitli stratejilerle kaderi eğip bükmeye çalışabilirler. Kimisi "kaderim!" deyip, elini taşın altına koymaz; kimisi de “hayatımda doğru adımı atmam gerekiyor” diye düşünüp, stratejik hareket eder. Ama sonunda bu bir ortak çaba gerektirir. Çünkü evlilik, birbirini anlayan, birbirini kabul eden ve sevgiyle besleyen bir ortak yolculuktur.
O Zaman, Evlenmeli mi?
Sonuçta, evlilik bir tercih mi, kader mi? Herkesin cevabı farklı olacaktır. Ancak bir şey kesin: Erkekler ve kadınlar, evlilik konusunda farklı bakış açılarına sahip olabilirler. Kadınlar empatik, ilişki odaklı düşünürken, erkekler genellikle analitik ve çözüm odaklıdır. Ama bu farklar, evliliği başarılı kılan şeyin bir parçasıdır. Eğer bu farklılıklar bir arada çalışırsa, evlilik kader değil, başarılı bir ortaklık olur.
Peki ya siz, evliliği bir "kader" olarak mı görüyorsunuz, yoksa stratejik bir "seçim" olarak mı? Yorumlarınızı bekliyorum, bakalım forumun kaderi nasıl şekillenecek!
Hadi, kafanızı karıştıran soruları ve düşüncelerinizi paylaşın, gülümseyelim birlikte!
Selam forumdaşlar!
Hadi gelin, biraz evlilikten bahsedelim. Ama “Evlenmek bir zorunluluk mu, yoksa gerçekten kaderin cilvesi mi?” sorusunu çok ciddiye almadan, eğlenceli bir şekilde ele alalım. Çünkü, neticede, eğer “evlilik kader”se, demek ki bu işte bizim çok da parmağımız yok. Ama bir yandan da hepimiz biliyoruz ki, erkekler çözüm odaklı, stratejik bir yaklaşım sergileyerek “şu an evlenmek için doğru zaman mı” sorusunu içsel bir analizle ele alırken, kadınlar da empatik, ilişki odaklı yaklaşarak “peki ya karşımdaki nasıl biri, ben ona gerçekten iyi bir eş olabilir miyim” diye düşünmeden edemiyorlar. Yani, biri sırf tavla oynayarak karar veriyor, diğeri ise evlilik kararına girmeden önce bir psikoterapi seansı yapıyor!
Peki ya Kur'an’da evliliğin kader olup olmadığına dair ne diyor? Bunu ele alırken, biraz strateji, biraz empati ve bolca mizah yaparak bakalım ne sonuçlar çıkarabiliriz!
Erkekler İçin: Strateji ve Çözüm Odaklılık
Erkekler evliliği hep bir strateji oyunu gibi görür. Aklındaki sorular genellikle şöyle olur: "Evlenmek için doğru zaman mı? Kadın doğru kişi mi? Zamanlama ne zaman doğru olacak? Ve tabii, işin en zor kısmı: ‘Ne zaman ne söylesem, yanlış söylemiş oluyorum?’” Erkek, evlilik kararını verirken çoğu zaman hayatını şöyle bir analiz eder: “Benim annem doğru kişiyi buldu, peki ben bulabilecek miyim?”
Evlilik biraz da adamın içindeki “adam”a bağlıdır, değil mi? Eğer erkek stratejisini doğru kurarsa, evlilik hayatı da iyi gider gibi geliyor. Ama tabii, her şey planladığı gibi gitmeyecek. Çünkü hayatın "plan dışı" yönü de var ve o genellikle kadınların çözüm getirdiği noktadır! Yani, erkeklerin evlilik için geliştirdiği stratejiler, kadınların "bana bunlar yetmez" yaklaşımlarıyla biraz çatışabilir. Bir tarafta analitik düşünce, diğer tarafta duygusal zekâ!
Kadınlar İçin: Empati ve İlişki Odaklılık
Kadınlar, evliliği bir aşk hikâyesi gibi görür. Duygusal zekâ, empati, ilişki becerileri ve bir kısım da romantik hayallerle harmanlanmış bir evlilik modeli... Kadınlar için “evlilik kader mi?” sorusunun cevabı genellikle “Birbirimizi anlamak ve bu yolculukta birlikte büyümek” şeklinde olur. Peki, gerçek hayatta nasıl işliyor? Hmmm… Kadınlar evlilik kararına gelene kadar sayısız kez düşünür, analiz eder, hislerini gözden geçirir. “Bu kişi benim hayatımın geri kalanını geçireceğim kişi olabilir mi?” sorusu, erkeklerin "ne zaman doğru bir zaman?" sorusundan çok daha derin bir anlam taşır.
Kadınlar evliliği, bazen en ufak bir detaya kadar düşünürken, erkekler “düğün tarihi çok mu erken, acaba her şey tam hazır mı?” diye sorgularlar. Ama, en güzel anlar genellikle kadınların o "empati odaklı" bakış açısı sayesinde yakalanır. Hani o, erkeklerin anlamadığı ama kadınların “İçim rahat etti mi?” diye sorduğunda buldukları derin duygusal bağ…
Böyle olunca, kadınların empatik yaklaşımına, erkeklerin analitik yaklaşımı karışınca ortaya biraz garip bir durum çıkabilir: “Evlilik, gerçekten kader mi, yoksa biz kendi stratejimizi mi çiziyoruz?”
Kur'an'da Evlilik: Kaderin Bir Parçası mı, Yoksa Seçim?
Şimdi gelelim işin dinî kısmına… Kur'an’da evlilik, bir “kader” olarak mı tarif ediliyor, yoksa “seçim” olarak mı? Şöyle diyor Kur'an, “Allah, dilediği kuluna evlilik nasip eder” (Furkan 54). Bu, evliliğin bir yönünün kaderle alakalı olduğunu söylüyor gibi. Ama bu kader, tıpkı diğer yaşam olaylarında olduğu gibi, bize bir seçenek sunar. Kaderin çizdiği sınırlar içinde, doğru kişiyle karşılaşmak için bizim de çaba göstermemiz gerekiyor. Yani, kaderin bize sunduğu fırsatları değerlendirmek, aslında bizim seçimimize bağlıdır.
Evliliğin kader olup olmadığı konusunda, hem erkekler hem de kadınlar çeşitli stratejilerle kaderi eğip bükmeye çalışabilirler. Kimisi "kaderim!" deyip, elini taşın altına koymaz; kimisi de “hayatımda doğru adımı atmam gerekiyor” diye düşünüp, stratejik hareket eder. Ama sonunda bu bir ortak çaba gerektirir. Çünkü evlilik, birbirini anlayan, birbirini kabul eden ve sevgiyle besleyen bir ortak yolculuktur.
O Zaman, Evlenmeli mi?
Sonuçta, evlilik bir tercih mi, kader mi? Herkesin cevabı farklı olacaktır. Ancak bir şey kesin: Erkekler ve kadınlar, evlilik konusunda farklı bakış açılarına sahip olabilirler. Kadınlar empatik, ilişki odaklı düşünürken, erkekler genellikle analitik ve çözüm odaklıdır. Ama bu farklar, evliliği başarılı kılan şeyin bir parçasıdır. Eğer bu farklılıklar bir arada çalışırsa, evlilik kader değil, başarılı bir ortaklık olur.
Peki ya siz, evliliği bir "kader" olarak mı görüyorsunuz, yoksa stratejik bir "seçim" olarak mı? Yorumlarınızı bekliyorum, bakalım forumun kaderi nasıl şekillenecek!
Hadi, kafanızı karıştıran soruları ve düşüncelerinizi paylaşın, gülümseyelim birlikte!