Haluk Bayraktar: Türkiye savunma endüstrinde ve havacılık alanında yükselen bir yıldız
İstanbul Fuar Merkezi’nde SAHA İstanbul tarafınca düzenlenen ve 480 firmanın iştirakiyle gerçekleştirilen savunma endüstrileri fuarı SAHA EXPO, 10 Kasım’da ziyaretçileriyle buluştu. Birincisinin 2018 yılında gerçekleştirildiği SAHA EXPO; savunma, havacılık, denizcilik ve uzay sanabir daha yönelik üretim yapan ana platform üreticilerinin, tedarikçilerin ve bu bölümlerde tedarikçi olarak yer almak isteyen firmaların bir ortaya geldiği bir platform olacak.
Fuarda sergilenenler arasıda, Türkiye tarafınca imal edilen İnsansız Hava Araçları’nın (İHA) yanı sıra; Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Anonim Şirketi tarafınca, jet motorlu eğitim ve yakın hava dayanak uçağı olarak tasarlanan Hürjet ile Türkiye’nin coğrafik ve iklim şartlarına nazaran Türk mühendisler tarafınca tasarlanan Gökbey helikopteri de bulunuyor.
Savunma sanayi bölümünün gidişatını, uzay teknolojileri yatırımlarını ve gelecek yeni İHA modellerinin bilgilerinı da anlatan SAHA İstanbul İdare Heyeti Lideri Haluk Bayraktar ve SAHA İstanbul Genel Sekreteri İlhami Keleş, fuarın atmosferini Sputnik’e kıymetlendirdi.
‘Öznesi teknoloji olan ve iştirakçilerin birbirleriyle etkileşimlerini, ticari ilgilerini, işbirliklerini geliştirmeye dönük olan bir fuar’
SAHA EXPO’nun, fazlaca büyük askeri sistemlerin pazarlandığı bir yer olmadığının altını çizen Keleş, fuarı ‘sistemler üreten firmaların bir ortaya geldiği bir etkinlik’ olarak tanımlayarak, “Biz bir sanayi kümelenmesiyiz aslında. Bu fuar da sanayi ihtisas fuarı; topları, tankları, füzeleri üreten; onların kesimlerini, komponentlerini ve alt sistemlerini üreten firmaların toplaştığı bir ekosistem. Öznesi teknoloji olan ve iştirakçilerin birbirleriyle etkileşimlerini, ticari alakalarını, işbirliklerini geliştirmeye dönük olan bir fuar. Yükle ‘şirketten şirkete’ (Business to business) bir tertip diyebiliriz. Bu üzere niçinlerden dolayı da epey süratli büyüdük” dedi.
Dünyanın birinci 3 boyutlu hibrit fuarı
SAHA EXPO’nun dünyanın birinci 3 boyutlu hibrit fuarı olduğuna vurgu yapan Keleş, konsepti ötürüsıyla ‘tartışmasız’ bulduğu tertibin, fiziken gelme fırsatı bulamayan insanlara da ulaşma imkanı sağlayacağını belirterek, SAHA EXPO’nun 24 saat boyunca 1000’in üzerinde görüşme odasının açık olduğu bir fuar olacağı açıklamasında bulundu.
Geçen sene pandemi ötürüsıyla fiziken bir fuar gerçekleştiremediklerini anımsatan Keleş, “Bizim için deneyim oldu. Artık o projeden aldığımız geri dönütlerle, olgunlaşmış bir tertip olarak sanal fuarı yapıyor olacağız. bundan evvelki fuarda 32.800 görüşme yapılmıştı, 110.000 üzerinde ziyaretçi alarak 27.000 civarında insan da savunma bölümünden giriş yapmıştı. Bu fuarda epeyce daha ileri bir noktaya gitmeyi hedefliyoruz” sözlerini kullandı
‘Türkiye savunma endüstrinde yükselen bir yıldız, 20 yıl evvel Türkiye’de savunma endüstrinde faaliyet gösteren firma sayısı 17’ydi’
Türkiye’nin savunma endüstrinde ve havacılık alanında yükselen bir yıldız olduğunu belirten Bayraktar, “Son 15 senede bu alana kıymetli yatırımlar yapılarak önemli projeler üretildi. Bu projelerde de Türkiye kendi insanına ve kendi şirketine güvenerek kaynaklarını bir daha kendi ülkesine ayırdı. 20 yıl evvel Türkiye’de savunma endüstrinde faaliyet gösteren firma sayısı 17’ydi, şuan 1700’den çok. Bu olanda daha evvel 60 proje varken şuan 750’den çok proje var. Bütün bu projelerin başardıklarını ortaya koyması ve bilhassa SAHA İstanbul üzere özel bölüm dinamizminin de bu alana katılmasıyla birlikte yeterlice genişleyip büyüdü” dedi.
‘İhracattaki artış tüm dünyanın ilgisini çekiyor’
Bu alandaki ihracatın her yıl gerçek bazda yüzde 10-15 düzeylerinde arttığını söyleyen Bayraktar, bunun kararında tüm dünyanın ilgisini çektiklerini belirterek, “SAHA bilhassa, insansız havacılık alanında yaşanılan süratli gelişmeleri, öteki hava araçları konusundaki ilerlemeleri, deniz sistemleri ve harp gemileri konusunda yaşanan deneyimleri ve güdüm ile seyrüsefer sistemleri konusunda yaşanan gelişmeleri nazaranbileceğiniz bir platform” halinde konuştu.
Türkiye’nin artık teknolojiyi süratli ve ucuz üretebilen, alanda da muvaffakiyetini kanıtlayabilen bir ülke olduğunu vurgulayan Keleş ise, Türkiye’nin bu istikametiyle dünya basınının da dikkatini üzerine çektiğini söylemiş oldu.
‘Yabancıların ilgisi fazlaca yoğun’
Fuara karşı olan ilginin, beklentilerinin epey üzerinde olduğunu tabir eden Keleş, “Fuara karşı olan ilgi bizim beklediğimizin epey üzerinde oldu. Biz birinci fuarı fiilen standlı olan 135 firmayla yapmıştık, şuan 480 firma var. Temsilcilikleri kattığımızda ise 600’ün üzerinde firma mevcut. Ayrıyeten 76 tane yabancı firma da burada hazır. 30’un üzerinde ülkenin delegasyonları da var; hatta bu akşam onlarla bir faaliyetimiz de olacak. ötürüsıyla yabancıların ilgisi epeyce yoğun” dedi.
‘Uzayda da belirli teknolojilerde derinlemesine ilerlememiz gerekiyor’
SAHA İstanbul’un Türkiye’nin en büyük, Avrupa’nın da en büyük ikinci sanayi kümelenmesi olduğuna vurgu yapan Haluk Bayraktar, odak alanlarının hava, uzay, deniz ve karadan oluştuğunu söylese de uzay dalına yapılan yatırımların ehemmiyetine dikkat çekerek şu sözleri kullandı:
“Uzay bölümü fazlaca süratli gelişen, katma kıymetin epeyce ağır olduğu bir alan. Türkiye de uzay ajansını 2018 yılında kurup uzay gayelerini ilan etmişti. Bu alanda ağır bir biçimde, uzay ajansı bünyesinde faaliyetler geliştirilmeye devam ediyor. Biz de bir sivil toplum kuruluşu olarak, bünyemizdeki firmaları bu alandaki faaliyetlere yönlendiriyoruz. Oluşturduğumuz iş birlikleriyle bilhassa uzay alanında da teşvik vermeye çalışıyoruz. Türkiye’de hala uzay alanında faaliyet gösteren biroldukca firma vardır lakin bizim savunma endüstrinde motamot yaptığımız üzere uzayda da belirli teknolojilerde derinlemesine ilerlememiz gerekiyor. Bu mevzuda ortaya konulan belirli maksatlar de var. Uzay alanında çalışacak olan firmalara da katalizör nazaranvi görüp onlara işbirliği geliştirmeleri ismine dayanaklar sunmak bizim nazaranvimiz.”
‘TB-2 Bayraktar, Taarruz ve taktik konusunda kendini kanıtlamış bir sistem; bunu Dağlık Karabağ’da daha evvel görmüştük’
Sputnik’e konuşan TB-2 Bayraktar İnsansız Hava Aracı’nın pilotu, uçağın özelliklerini sıralayıp 13 ülke ile ihracat muahedesinin yapıldığına dikkat çekerek, “Diğer ülkelerin bu alandaki bilgilerine baktığınızda sınıfının en düzgün olanı TB-2 Bayraktar diyebilirim. Taarruz ve taktik konusunda kendini kanıtlamış bir sistem; bunu Dağlık Karabağ’da daha evvel görmüştük. Fiyat performans açısından da birebir biçimde klasmanının en başarılısı diyebiliriz” açıklamasında bulundu.
‘Akıncı’nın yük taşıma ve taarruz kapasitesi fazlaca daha yüksek’
Türkiye’nin en son İnsansız Hava Aracı projesi olan Akıncı’nın, TB-2’den daha gelişmiş bir versiyon olduğunu belirten pilot, “TB-2’nin azamî kalkış tartısı 700 kiloyken Akıncı’nın 6.000 kilo civarında. Bu niçinle Akıncı’nın yük taşıma ve taarruz kapasitesi fazlaca daha yüksek. Talepler doğrultusunda da alana sürüleceği vakti bekliyoruz” biçiminde konuştu.
2022’de yine organize edilecek olan fuar, ondan sonrasındasında da çiftli senelerda düzenlenmeye başlanarak ziyaretçilerini bekliyor olacak.
Alıntıdır
İstanbul Fuar Merkezi’nde SAHA İstanbul tarafınca düzenlenen ve 480 firmanın iştirakiyle gerçekleştirilen savunma endüstrileri fuarı SAHA EXPO, 10 Kasım’da ziyaretçileriyle buluştu. Birincisinin 2018 yılında gerçekleştirildiği SAHA EXPO; savunma, havacılık, denizcilik ve uzay sanabir daha yönelik üretim yapan ana platform üreticilerinin, tedarikçilerin ve bu bölümlerde tedarikçi olarak yer almak isteyen firmaların bir ortaya geldiği bir platform olacak.
Fuarda sergilenenler arasıda, Türkiye tarafınca imal edilen İnsansız Hava Araçları’nın (İHA) yanı sıra; Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Anonim Şirketi tarafınca, jet motorlu eğitim ve yakın hava dayanak uçağı olarak tasarlanan Hürjet ile Türkiye’nin coğrafik ve iklim şartlarına nazaran Türk mühendisler tarafınca tasarlanan Gökbey helikopteri de bulunuyor.
Savunma sanayi bölümünün gidişatını, uzay teknolojileri yatırımlarını ve gelecek yeni İHA modellerinin bilgilerinı da anlatan SAHA İstanbul İdare Heyeti Lideri Haluk Bayraktar ve SAHA İstanbul Genel Sekreteri İlhami Keleş, fuarın atmosferini Sputnik’e kıymetlendirdi.
‘Öznesi teknoloji olan ve iştirakçilerin birbirleriyle etkileşimlerini, ticari ilgilerini, işbirliklerini geliştirmeye dönük olan bir fuar’
SAHA EXPO’nun, fazlaca büyük askeri sistemlerin pazarlandığı bir yer olmadığının altını çizen Keleş, fuarı ‘sistemler üreten firmaların bir ortaya geldiği bir etkinlik’ olarak tanımlayarak, “Biz bir sanayi kümelenmesiyiz aslında. Bu fuar da sanayi ihtisas fuarı; topları, tankları, füzeleri üreten; onların kesimlerini, komponentlerini ve alt sistemlerini üreten firmaların toplaştığı bir ekosistem. Öznesi teknoloji olan ve iştirakçilerin birbirleriyle etkileşimlerini, ticari alakalarını, işbirliklerini geliştirmeye dönük olan bir fuar. Yükle ‘şirketten şirkete’ (Business to business) bir tertip diyebiliriz. Bu üzere niçinlerden dolayı da epey süratli büyüdük” dedi.
Dünyanın birinci 3 boyutlu hibrit fuarı
SAHA EXPO’nun dünyanın birinci 3 boyutlu hibrit fuarı olduğuna vurgu yapan Keleş, konsepti ötürüsıyla ‘tartışmasız’ bulduğu tertibin, fiziken gelme fırsatı bulamayan insanlara da ulaşma imkanı sağlayacağını belirterek, SAHA EXPO’nun 24 saat boyunca 1000’in üzerinde görüşme odasının açık olduğu bir fuar olacağı açıklamasında bulundu.
Geçen sene pandemi ötürüsıyla fiziken bir fuar gerçekleştiremediklerini anımsatan Keleş, “Bizim için deneyim oldu. Artık o projeden aldığımız geri dönütlerle, olgunlaşmış bir tertip olarak sanal fuarı yapıyor olacağız. bundan evvelki fuarda 32.800 görüşme yapılmıştı, 110.000 üzerinde ziyaretçi alarak 27.000 civarında insan da savunma bölümünden giriş yapmıştı. Bu fuarda epeyce daha ileri bir noktaya gitmeyi hedefliyoruz” sözlerini kullandı
‘Türkiye savunma endüstrinde yükselen bir yıldız, 20 yıl evvel Türkiye’de savunma endüstrinde faaliyet gösteren firma sayısı 17’ydi’
Türkiye’nin savunma endüstrinde ve havacılık alanında yükselen bir yıldız olduğunu belirten Bayraktar, “Son 15 senede bu alana kıymetli yatırımlar yapılarak önemli projeler üretildi. Bu projelerde de Türkiye kendi insanına ve kendi şirketine güvenerek kaynaklarını bir daha kendi ülkesine ayırdı. 20 yıl evvel Türkiye’de savunma endüstrinde faaliyet gösteren firma sayısı 17’ydi, şuan 1700’den çok. Bu olanda daha evvel 60 proje varken şuan 750’den çok proje var. Bütün bu projelerin başardıklarını ortaya koyması ve bilhassa SAHA İstanbul üzere özel bölüm dinamizminin de bu alana katılmasıyla birlikte yeterlice genişleyip büyüdü” dedi.
‘İhracattaki artış tüm dünyanın ilgisini çekiyor’
Bu alandaki ihracatın her yıl gerçek bazda yüzde 10-15 düzeylerinde arttığını söyleyen Bayraktar, bunun kararında tüm dünyanın ilgisini çektiklerini belirterek, “SAHA bilhassa, insansız havacılık alanında yaşanılan süratli gelişmeleri, öteki hava araçları konusundaki ilerlemeleri, deniz sistemleri ve harp gemileri konusunda yaşanan deneyimleri ve güdüm ile seyrüsefer sistemleri konusunda yaşanan gelişmeleri nazaranbileceğiniz bir platform” halinde konuştu.
Türkiye’nin artık teknolojiyi süratli ve ucuz üretebilen, alanda da muvaffakiyetini kanıtlayabilen bir ülke olduğunu vurgulayan Keleş ise, Türkiye’nin bu istikametiyle dünya basınının da dikkatini üzerine çektiğini söylemiş oldu.
‘Yabancıların ilgisi fazlaca yoğun’
Fuara karşı olan ilginin, beklentilerinin epey üzerinde olduğunu tabir eden Keleş, “Fuara karşı olan ilgi bizim beklediğimizin epey üzerinde oldu. Biz birinci fuarı fiilen standlı olan 135 firmayla yapmıştık, şuan 480 firma var. Temsilcilikleri kattığımızda ise 600’ün üzerinde firma mevcut. Ayrıyeten 76 tane yabancı firma da burada hazır. 30’un üzerinde ülkenin delegasyonları da var; hatta bu akşam onlarla bir faaliyetimiz de olacak. ötürüsıyla yabancıların ilgisi epeyce yoğun” dedi.
‘Uzayda da belirli teknolojilerde derinlemesine ilerlememiz gerekiyor’
SAHA İstanbul’un Türkiye’nin en büyük, Avrupa’nın da en büyük ikinci sanayi kümelenmesi olduğuna vurgu yapan Haluk Bayraktar, odak alanlarının hava, uzay, deniz ve karadan oluştuğunu söylese de uzay dalına yapılan yatırımların ehemmiyetine dikkat çekerek şu sözleri kullandı:
“Uzay bölümü fazlaca süratli gelişen, katma kıymetin epeyce ağır olduğu bir alan. Türkiye de uzay ajansını 2018 yılında kurup uzay gayelerini ilan etmişti. Bu alanda ağır bir biçimde, uzay ajansı bünyesinde faaliyetler geliştirilmeye devam ediyor. Biz de bir sivil toplum kuruluşu olarak, bünyemizdeki firmaları bu alandaki faaliyetlere yönlendiriyoruz. Oluşturduğumuz iş birlikleriyle bilhassa uzay alanında da teşvik vermeye çalışıyoruz. Türkiye’de hala uzay alanında faaliyet gösteren biroldukca firma vardır lakin bizim savunma endüstrinde motamot yaptığımız üzere uzayda da belirli teknolojilerde derinlemesine ilerlememiz gerekiyor. Bu mevzuda ortaya konulan belirli maksatlar de var. Uzay alanında çalışacak olan firmalara da katalizör nazaranvi görüp onlara işbirliği geliştirmeleri ismine dayanaklar sunmak bizim nazaranvimiz.”
‘TB-2 Bayraktar, Taarruz ve taktik konusunda kendini kanıtlamış bir sistem; bunu Dağlık Karabağ’da daha evvel görmüştük’
Sputnik’e konuşan TB-2 Bayraktar İnsansız Hava Aracı’nın pilotu, uçağın özelliklerini sıralayıp 13 ülke ile ihracat muahedesinin yapıldığına dikkat çekerek, “Diğer ülkelerin bu alandaki bilgilerine baktığınızda sınıfının en düzgün olanı TB-2 Bayraktar diyebilirim. Taarruz ve taktik konusunda kendini kanıtlamış bir sistem; bunu Dağlık Karabağ’da daha evvel görmüştük. Fiyat performans açısından da birebir biçimde klasmanının en başarılısı diyebiliriz” açıklamasında bulundu.
‘Akıncı’nın yük taşıma ve taarruz kapasitesi fazlaca daha yüksek’
Türkiye’nin en son İnsansız Hava Aracı projesi olan Akıncı’nın, TB-2’den daha gelişmiş bir versiyon olduğunu belirten pilot, “TB-2’nin azamî kalkış tartısı 700 kiloyken Akıncı’nın 6.000 kilo civarında. Bu niçinle Akıncı’nın yük taşıma ve taarruz kapasitesi fazlaca daha yüksek. Talepler doğrultusunda da alana sürüleceği vakti bekliyoruz” biçiminde konuştu.
2022’de yine organize edilecek olan fuar, ondan sonrasındasında da çiftli senelerda düzenlenmeye başlanarak ziyaretçilerini bekliyor olacak.
Alıntıdır