Savunma Sanayii Lideri İsmail Demir: Erken ihbar radar sistemimizin birinci teslimatı önümüzdeki ay
3. Askeri Radar ve Hudut Güvenliği Doruğu, MÜSİAD tarafınca Ankara’da düzenlendi.
Dorukta konuşma yapan Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Lideri Prof. Dr. İsmail Demir, “Giderek artan göç dalgaları ve hudutlarımızda ülke güvenliğimizi tehdit eden ögeler, bu mevzulara ait yeni tahlil ve teknolojilerin kıymetini artırmıştır. Son senelerda başta Suriye sonu olmak üzere ülkemizin sahip olduğu yaklaşık 3 bin kilometrelik kara hududu, çeşitli yollarla ihlal edilmektedir. Hudut çizgimizin yasa dışı mülteci geçişleri, terörist geçişleri ve kaçakçılık faaliyetine karşı 7/24 gözetlenmesi gerekmektedir. Bu kapsamda kesintisiz izleme ve gözetleme yapılabilmesi için çağdaş elektronik algılayıcı sistemleri içeren entegre güvenlik tahlillerine gereksinim duyulmaktadır” dedi.
Türkiye’nin hudut güvenliğini etkileyen birden çok faktör olduğunu lisana getiren Demir şunları tabir etti:
“Sınır güvenlik düzeyi yüksek olduğu takdirde bu tehditlerin oluşturduğu sıkıntılar minimize olacaktır. Savunma Sanayii Başkanlığı olarak bu alanda Kullanıcı Makamların muhtaçlıkları ve talepleri doğrultusunda çalışmalarımız devam etmektedir. Hudut güvenlik sistemi ögeleri ve bilhassa radar sistemleri bu gereksinimi karşılamak üzere, güvenlik güçlerimizin birincil sensör olarak kullandığı ve keşif gözetleme/erken ihbar uygulamalarında vazgeçilmez diyebileceğimiz savunma ögelerindendir.”
Erken İhbar Radar Sisteminin birinci teslimatı önümüzdeki ay
Radar sistemlerinin harp alanının ve hudut güvenliğinin temel ögesi haline geldiğini vurgulayan İsmail Demir, “Bu niçinle askeri ve sivil radar sistemlerine yönelik orta ve uzun periyottaki gereksinimlerimizin, yurt ortasından karşılanması ve bu alanda yerli sanayiinin kabiliyetlerinin geliştirilmesi, üniversite ve araştırma kurumlarındaki bilgi birikiminin artırılarak savunma sanayii bünyesinde kullanılması büyük değer arz etmektedir. Bu kapsamda, Erken İhbar Radar Sistemimizin birinci teslimatını önümüzdeki ay Hava Kuvvetleri Komutanlığımıza yapmayı planlıyoruz. Buna ek olarak, EİRS radar ailesinin yeni eseri olan Alçak İrtifa Radar Sistemi Projesinin birinci eserini de önümüzdeki yıl envantere alacağız. Güvenlik güçlerimizin kabiliyetlerini önemli ölçüde arttıracak ulusal radar sistemlerimizin sayılarının önümüzdeki senelerda arttırılmasını planlıyoruz. Ayrıyeten Hudut Güvenlik Sistemi Projemiz KAYI ile hudut karakollarımızda 7/24 hudut çizgisinin izlenmesi, denetimi ve bilgilerin kayıt altına alınmasına yönelik sensör sistemlerinin suramı ve entegrasyonu ile ilgili altyapıların hazırlanmasını sağlıyoruz. Projemiz kapsamında kameralar, kara gözetleme radarları, kablo güdümlü balon sistemi, karadan geniş alan gözetleme sistemi ve fiber optik akustik sensör başta olmak üzere biroldukça Alt Sistem entegre olarak kullanılmaktadır. Bu sayede kesintisiz güvenlik tahlili sağlanmaktadır” dedi.
Kıyı Gözetleme Radar Sistemi
Kıyı şeridinin güvenliği konusunda da gelinen noktaya dair açıklamalarda bulunan Demir, şunları tabir etti:
“Sahil Gözetleme Radar Sistemi (SGRS) Projesi geliştirme faaliyetlerinde de son evreye gelmiş bulunmaktayız. Geçtiğimiz yıl içerisinde projenin temel fonksiyonlarını içeren birinci kısmı Kıyı Güvenlik Komutanlığımızın hizmetine sunulmuş durumdadır. Bu yıl içerisinde de yeni Kıyı Gözetleme İstasyonlarının devreye alınması ve yeni fonksiyonların hizmete açılması ile kapsamının genişletilmesini hedefliyoruz. Bilhassa son aylarda önemli bir tehdit haline gelen ve konferansta da ayrıntılı olarak tartışılacak olan drone sistemlerine yönelik ulusal tahliller de yapılan yatırımlar kararında yerli ve ulusal olarak geliştirilebilmektedir. Birliklerimizin ve tesislerimizin korunması için geliştirilmiş olan drone tespit ve tedbire sistemlerinin yetenekleri, değişen tehditlere paralel olarak daima olarak geliştirilmekte ve yeni yetenekler acilen alana yansıtılmaktadır. Emsal biçimde birliklerimiz için tehdit haline gelen roket ve havan mühimmatlarının erken tespiti için gerekli olan radar sistemlerinin de geliştirilmesine yönelik projelerin başlatılması için gerekli adımlar Başkanlığımız tarafınca atılmıştır.”
İsmail Demir konuşmasında şu noktalara da değindi:
“Deniz ve hava gözetleme için kullanılan radar sistemlerimiz yanında, Hava Kuvvetlerimiz envanterinde bulunan F-16 uçaklarının ve bu yıl içerisinde teslim ettiğimiz Akıncı İHA sisteminin burun radarlarının da ulusal olarak geliştirilmesi faaliyetlerimiz devam etmektedir. Konvansiyonel radar sistemleri yanında elektronik harbe karşı dayanımımızı arttıracak ve görünürlüğü düşük uçakların tespitinde silahlı kuvvetlerimize dayanak olabilecek Pasif Radar Sistemlerine yönelik geliştirilmiş olan prototiplerin testleri bu yıl başında muvaffakiyetle tamamlanmıştır. Seri üretim için gerekli faaliyetler hâlihazırda yürütülmektedir. Misal biçimde Multistatik Radar Sistemleri için teknoloji kazanımı kontratımız de geçtiğimiz ay gerçekleştirilen IDEF esnasında imzalanmıştır. Bu vesile ile “Güvenlik Güçlerimizin muhtaçlık duyduğu/duyabileceği katma paha yaratacak kara konuşlu radarlar yanında; hava, kara, deniz ve uzay platformlarına entegre radar sistemlerinin özgün olarak geliştirilmesi ve bu sistemlerin lojistik dayanağının yurt ortasından karşılanması” biçimindeki radar sistemlerine ait vizyonumuzu tekrar hatırlatmak isterim. Sözlerime son verirken III. Askeri Radar ve Hudut Güvenliği Doruğunun ülkemiz ve bölgemiz için iyi sonuçlara vesile olmasını temenni ediyor, hepinize hürmetler sunuyorum.”
Alıntıdır
3. Askeri Radar ve Hudut Güvenliği Doruğu, MÜSİAD tarafınca Ankara’da düzenlendi.
Dorukta konuşma yapan Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Lideri Prof. Dr. İsmail Demir, “Giderek artan göç dalgaları ve hudutlarımızda ülke güvenliğimizi tehdit eden ögeler, bu mevzulara ait yeni tahlil ve teknolojilerin kıymetini artırmıştır. Son senelerda başta Suriye sonu olmak üzere ülkemizin sahip olduğu yaklaşık 3 bin kilometrelik kara hududu, çeşitli yollarla ihlal edilmektedir. Hudut çizgimizin yasa dışı mülteci geçişleri, terörist geçişleri ve kaçakçılık faaliyetine karşı 7/24 gözetlenmesi gerekmektedir. Bu kapsamda kesintisiz izleme ve gözetleme yapılabilmesi için çağdaş elektronik algılayıcı sistemleri içeren entegre güvenlik tahlillerine gereksinim duyulmaktadır” dedi.
Türkiye’nin hudut güvenliğini etkileyen birden çok faktör olduğunu lisana getiren Demir şunları tabir etti:
“Sınır güvenlik düzeyi yüksek olduğu takdirde bu tehditlerin oluşturduğu sıkıntılar minimize olacaktır. Savunma Sanayii Başkanlığı olarak bu alanda Kullanıcı Makamların muhtaçlıkları ve talepleri doğrultusunda çalışmalarımız devam etmektedir. Hudut güvenlik sistemi ögeleri ve bilhassa radar sistemleri bu gereksinimi karşılamak üzere, güvenlik güçlerimizin birincil sensör olarak kullandığı ve keşif gözetleme/erken ihbar uygulamalarında vazgeçilmez diyebileceğimiz savunma ögelerindendir.”
Erken İhbar Radar Sisteminin birinci teslimatı önümüzdeki ay
Radar sistemlerinin harp alanının ve hudut güvenliğinin temel ögesi haline geldiğini vurgulayan İsmail Demir, “Bu niçinle askeri ve sivil radar sistemlerine yönelik orta ve uzun periyottaki gereksinimlerimizin, yurt ortasından karşılanması ve bu alanda yerli sanayiinin kabiliyetlerinin geliştirilmesi, üniversite ve araştırma kurumlarındaki bilgi birikiminin artırılarak savunma sanayii bünyesinde kullanılması büyük değer arz etmektedir. Bu kapsamda, Erken İhbar Radar Sistemimizin birinci teslimatını önümüzdeki ay Hava Kuvvetleri Komutanlığımıza yapmayı planlıyoruz. Buna ek olarak, EİRS radar ailesinin yeni eseri olan Alçak İrtifa Radar Sistemi Projesinin birinci eserini de önümüzdeki yıl envantere alacağız. Güvenlik güçlerimizin kabiliyetlerini önemli ölçüde arttıracak ulusal radar sistemlerimizin sayılarının önümüzdeki senelerda arttırılmasını planlıyoruz. Ayrıyeten Hudut Güvenlik Sistemi Projemiz KAYI ile hudut karakollarımızda 7/24 hudut çizgisinin izlenmesi, denetimi ve bilgilerin kayıt altına alınmasına yönelik sensör sistemlerinin suramı ve entegrasyonu ile ilgili altyapıların hazırlanmasını sağlıyoruz. Projemiz kapsamında kameralar, kara gözetleme radarları, kablo güdümlü balon sistemi, karadan geniş alan gözetleme sistemi ve fiber optik akustik sensör başta olmak üzere biroldukça Alt Sistem entegre olarak kullanılmaktadır. Bu sayede kesintisiz güvenlik tahlili sağlanmaktadır” dedi.
Kıyı Gözetleme Radar Sistemi
Kıyı şeridinin güvenliği konusunda da gelinen noktaya dair açıklamalarda bulunan Demir, şunları tabir etti:
“Sahil Gözetleme Radar Sistemi (SGRS) Projesi geliştirme faaliyetlerinde de son evreye gelmiş bulunmaktayız. Geçtiğimiz yıl içerisinde projenin temel fonksiyonlarını içeren birinci kısmı Kıyı Güvenlik Komutanlığımızın hizmetine sunulmuş durumdadır. Bu yıl içerisinde de yeni Kıyı Gözetleme İstasyonlarının devreye alınması ve yeni fonksiyonların hizmete açılması ile kapsamının genişletilmesini hedefliyoruz. Bilhassa son aylarda önemli bir tehdit haline gelen ve konferansta da ayrıntılı olarak tartışılacak olan drone sistemlerine yönelik ulusal tahliller de yapılan yatırımlar kararında yerli ve ulusal olarak geliştirilebilmektedir. Birliklerimizin ve tesislerimizin korunması için geliştirilmiş olan drone tespit ve tedbire sistemlerinin yetenekleri, değişen tehditlere paralel olarak daima olarak geliştirilmekte ve yeni yetenekler acilen alana yansıtılmaktadır. Emsal biçimde birliklerimiz için tehdit haline gelen roket ve havan mühimmatlarının erken tespiti için gerekli olan radar sistemlerinin de geliştirilmesine yönelik projelerin başlatılması için gerekli adımlar Başkanlığımız tarafınca atılmıştır.”
İsmail Demir konuşmasında şu noktalara da değindi:
“Deniz ve hava gözetleme için kullanılan radar sistemlerimiz yanında, Hava Kuvvetlerimiz envanterinde bulunan F-16 uçaklarının ve bu yıl içerisinde teslim ettiğimiz Akıncı İHA sisteminin burun radarlarının da ulusal olarak geliştirilmesi faaliyetlerimiz devam etmektedir. Konvansiyonel radar sistemleri yanında elektronik harbe karşı dayanımımızı arttıracak ve görünürlüğü düşük uçakların tespitinde silahlı kuvvetlerimize dayanak olabilecek Pasif Radar Sistemlerine yönelik geliştirilmiş olan prototiplerin testleri bu yıl başında muvaffakiyetle tamamlanmıştır. Seri üretim için gerekli faaliyetler hâlihazırda yürütülmektedir. Misal biçimde Multistatik Radar Sistemleri için teknoloji kazanımı kontratımız de geçtiğimiz ay gerçekleştirilen IDEF esnasında imzalanmıştır. Bu vesile ile “Güvenlik Güçlerimizin muhtaçlık duyduğu/duyabileceği katma paha yaratacak kara konuşlu radarlar yanında; hava, kara, deniz ve uzay platformlarına entegre radar sistemlerinin özgün olarak geliştirilmesi ve bu sistemlerin lojistik dayanağının yurt ortasından karşılanması” biçimindeki radar sistemlerine ait vizyonumuzu tekrar hatırlatmak isterim. Sözlerime son verirken III. Askeri Radar ve Hudut Güvenliği Doruğunun ülkemiz ve bölgemiz için iyi sonuçlara vesile olmasını temenni ediyor, hepinize hürmetler sunuyorum.”
Alıntıdır