Toryum neden kullanılmıyor ?

Efe

New member
Toryum: Unutulmuş Işığın Hikayesi

Selam dostlar,

Bu akşam yine kahvemi elime aldım, sessizlikte bir konuyu düşünürken sizlerle paylaşmak istedim. Bazen öyle meseleler vardır ki sadece teknik verilerle açıklanmaz; içinde umut, hayal kırıklığı, insan doğası vardır. “Toryum neden kullanılmıyor?” diye soranlara yalnızca enerji politikalarıyla, santrallerle cevap vermek eksik kalır. Çünkü mesele aslında biraz da insanın kendi iç çelişkileridir.

Bir Akşam Sohbeti: Ali ve Elif’in Hikayesi

Ali, mühendis bir adamdı. Kafasında sürekli formüller, planlar, haritalar dolaşırdı. Bir problemi gördüğünde hemen çözüm arardı. “Dünyanın enerji sorunu mu var? O zaman toryumla çözeriz!” derdi.

Elif ise sosyologtu. Onun için mesele sadece enerji değildi; insanın neye inanmak istediği, korkularının neleri bastırdığı, umutla çıkarların nerede çatıştığıydı.

Bir akşam, yağmurlu bir günde buluştular. Ali’nin masasında çizimler, notlar, toryum döngüsüyle ilgili hesaplamalar vardı. Elif gülümsedi, “Yine kurtarıyorsun dünyayı, değil mi?” dedi.

Ali, gözlüğünü çıkarıp baktı:

“Evet, ama kimse kurtarılmak istemiyor gibi. Toryumla yapılacak bir reaktör, daha güvenli, daha temiz, neredeyse sınırsız enerji kaynağı… Ama kimse yatırım yapmıyor. Çünkü toryumdan bomba yapamıyorsun.”

Elif’in gözleri hüzünle doldu. “Belki de sorun toryumda değil, Ali. Sorun bizde. İnsanlar bazen çözümleri değil, kontrolü ister.”

Kısa Vadeli Karlar, Uzun Vadeli Kayıplar

Ali’nin o gece söyledikleri forumlarda yankılandı: “Toryum kullanılmıyor çünkü sistem, barışçıl gücü değil, politik gücü besliyor.”

Bugün uranyum hâlâ tercih ediliyorsa, nedeni teknolojik yetersizlik değil. Çünkü toryum reaktörleri 1950’lerde bile çalıştırıldı. Ama uranyumdan elde edilen plütonyum, nükleer silah için kullanılabiliyordu.

Ali bu gerçeği öğrendiğinde gecelerce uyuyamadı. “Yani bu kadar yıl, sadece savaş ihtimali yüzünden toryumu görmezden mi geldik?”

Elif usulca omzuna dokundu. “Bazen bir cevabı bilmek insanı daha güçlü yapmaz, daha yalnız yapar.”

İnsanlığın Aynası: Enerji Değil, Niyet

Toryum, aslında bir aynadır. İnsanlığa “Gerçekten ne istiyorsun?” diye sorar. Temiz enerji mi, yoksa güç dengesi mi?

Elif’in bakış açısıyla, toryumun unutulması sadece bir teknoloji kaybı değil, bir fırsatın reddidir. İnsanlık, kendi çıkarları uğruna barışçıl bir potansiyeli kenara itmiştir.

Ali’nin bakış açısına göre ise bu, stratejik bir hatadır. Çünkü toryum, geleceğin enerji krizlerini çözebilecek tek sürdürülebilir yoldur.

Bir forum tartışmasında Ali şöyle yazmıştı:

“Biliyor musunuz, toryum reaktörleri uranyumunkine göre daha az atık üretir. Atıklar birkaç yüz yılda doğaya karışabilir. Oysa uranyum atıkları yüz binlerce yıl kalıyor. Toryum ayrıca nükleer erime riski taşımıyor, çünkü kendiliğinden durabiliyor.”

Elif cevap vermişti:

“Ali, insanlar teknik güvenlikten önce duygusal güvenlik arıyor. Bir şeye inanmak istiyorlar, ama o inancı yönetenlerin ellerinde yanmışlar. Şimdi sen onlara yeni bir enerji kaynağı sunuyorsun ama kalplerinde hâlâ Çernobil’in gölgesi var.”

Bir Hayalin Küllerinden Doğan Umut

Yıllar geçti. Ali’nin notları tozlandı. Elif farklı şehirlerde insan hikâyeleri topladı. Ama bir gün, Norveç’te bir araştırma merkezinin toryum test reaktörü haberi geldi.

Ali heyecanla aradı Elif’i. “Görüyor musun? Belki hâlâ umut var!”

Elif sessiz kaldı, sonra yumuşak bir sesle, “Umut hiçbir zaman yok olmadı Ali, sadece kulaklarımızı başka seslere verdik.”

O anda Ali anladı: toryumun kullanılmaması sadece bilimsel bir gecikme değil, insanlığın kendi iç aydınlığını bulamamasının simgesiydi.

Bizim Hikayemiz

Belki toryum, geleceğin değil; aslında geçmişte kaçırdığımız bir fırsatın sembolü. Ama hâlâ geç değil. Çünkü teknoloji değişir, ama vicdan yeniden uyanabilir.

Ali artık konferanslarda konuşmuyor, evinde küçük bir atölyede öğrencilere deneyler yaptırıyor. Onlara bir gün şöyle dedi:

“Bakın çocuklar, enerji sadece ışık üretmez. O aynı zamanda bir niyeti temsil eder. Biz hangi kaynaktan güç alacağımıza değil, hangi niyetle kullanacağımıza karar vermeliyiz.”

Elif, o an sınıfa girdi, gülümseyerek, “Ve unutmayın,” dedi, “her devrim önce kalpte başlar.”

Sınıftaki sessizlikte bir çocuk sordu:

“Hocam, sizce toryum bir gün kullanılacak mı?”

Ali gülümsedi, “Bir gün insanlar gerçekten ne istediklerine karar verirse, evet. Çünkü toryum bizden vazgeçmedi; biz ondan vazgeçtik.”

Forumdaşlara Sözüm

Belki bu yazıyı okurken siz de Ali gibi düşünüyorsunuzdur: “Neden böyle bir mucize kullanılmıyor?”

Ya da Elif gibi hissediyorsunuzdur: “Çünkü insanoğlu bazen doğruyu bile kaldıramıyor.”

Ama belki de artık her ikisini de dinleme zamanı geldi.

Toryum, bize sadece enerji değil, bir ders veriyor:

Temizlik, güvenlik, sürdürülebilirlik – bunlar yalnızca mühendislik kavramları değil, aynı zamanda insanın iç dünyasının aynasıdır.

Dostlar, siz ne düşünüyorsunuz?

Gerçekten hazır mıyız temiz bir geleceğe, yoksa hâlâ geçmişin gölgelerinde mi yaşıyoruz?

Belki de toryumun yanmayan kalbinde, bizim söndürdüğümüz umutlar saklıdır.

Yorumlarınızı merakla bekliyorum…

Belki de bu sefer, gerçekten dinleyen birileri vardır.
 
Üst