“Askeri uzman değilim ama…”

bencede

New member
İtiraf seli üzerimize ne zaman geldi, bunu söylemek zor. Belki pandemi dönemindeydi. O zamanlar politikacılar virüs hakkında konuşmadan önce “Ben bir virolog değilim” dediler. Bugün sizin olmadığınız virologun yerinde askeri bir uzman var. Kulağa şöyle geliyor: “Ben askeri bir uzman değilim, Toros seyir füzesi vb..”

Her zaman bu sorumluluk reddi, bir sorumluluk reddi vardır. Neden? Peki bu nereye varıyor?

Varsayım şu ki, bu politikacılar sessiz kalamazlar. Fikri olsun ya da olmasın her konuda bir şeyler söylemek istiyorlar. Ve bu muhtemelen birçok durumda doğrudur. Herkesin her zaman fikir sahibi olmasının gerektiği bir dönemde siyaset özellikle savunmasızdır. Sonuçta fikir odaklı. Ancak bu cevap çok basit olacaktır.


Günaydın Berlin
Bülten

Kayıt olduğunuz için teşekkürler.
E-postayla bir onay alacaksınız.


Koruyucu bir kalkan olarak sorumluluk reddi beyanı: Lütfen beni dövmeyin


Birkaç yıl önce siyaset bilimci Karl-Rudolf Korte ile konuştum. Siyasette hepimizin bildiği gibi yanlış yapma kültürünün pek de iyi bir yerde olmadığını konuştuk. Korte de bunu böyle gördü. Ancak şunları da söyledi: “Vatandaşların siyasetçilere karşı daha hoşgörülü olması önemli bir ön koşuldur. Ancak çoğu çok acımasızdır. Her küçük hata viral hale geliyor. Bu aynı zamanda rakip politikacılar ve medya için de geçerli olmalıdır.

Psikolog değilim ama bu açıdan bakınca virolog ya da askeri uzman olmadığımın itirafı da koruyucu bir kalkan: Bak yanılıyor olabilirim, lütfen beni dövmeyin.

Yani acımana gerek yok. Eğer güce sahip olmak istiyorsanız eleştirilere, hatta acımasız eleştirilere bile dayanabilmelisiniz. Sorun şu ki itiraflar geçerliliğini yitiriyor. Dilsel kalkanlar ifadelere dönüşür. Ve konuya yabancı olduklarını açıkça itiraf eden kişilerin konu hakkında sözde uzman gibi konuştuklarını ne kadar sık duyarsanız, konu o kadar az önem kazanır. O zaman herkes yapabilir.

Bekleniyorsa itirafların değeri nedir?


Şimdi bu şekilde kalsaydı o kadar da kötü olmazdı. Alman uzmanların mesleki geleceği konusunda endişelenmeye pek gerek yok. Öte yandan tutum itirafları daha önemli. Ve bu günlerde bunu çok duyuyorsunuz. Mesela Sahra Wagenknecht'ten. Wagenknecht, barış teklifleri ve silah sevkiyatına son verilmesi çağrısında bulunurken sıklıkla şu cümleyi ekliyor: Evet, Rus savaşı uluslararası hukuka aykırıdır. Bazen bunu birkaç kez söylediğini hala söylüyor.

Bu kulağa daha az ikna edici ve daha vicdanlı geliyor.

Sahra Wagenknecht'in olaylara aslında farklı baktığını sanmıyorum. Ancak bu vurguyla belli bir beklenti baskısına tepki veriyor gibi görünüyor. Rusların cesaretini kırdığından şüphelenildiği için tavrını açıklıyor. Tartışmalarınızdan önce bir sorumluluk reddi beyanı. Soru şu; eğer sadece beklentileri karşılıyorsa bu cümlelerin değeri nedir?

Bu bana okul günlerimi hatırlatıyor. O zamanlar biz öğrenciler hep birlikte öğretmenlerimizi selamlıyorduk: “Günaydın Sayın Müller.” Diğerlerinin ne hissettiğini bilmiyorum ama benim selamlamam nadiren yürekten gelirdi. Sinir bozucu bir ritüeldi. Öğretmenlerin bu ilahideki samimi selamları fark etmesi kolay olmayabilir.

Rusya'yı modernleştirmek mi? Wolfgang Thierse'ye büyük öfke


Ekim 2022'de Wolfgang Thierse ile Berlin metro istasyonunda tanıştım. İkimiz de Willy Brandt Vakfı'nın düzenlediği bir etkinlikten geldik. Thierse, Almanya'nın gelecekte Rusya'yla nasıl baş edebileceğini de anlattı. Yani savaştan sonra, Putin'den sonra. Ülke yok olmayacak. Konuyu ilginç buldum ve röportaj istedim. Birkaç gün sonra buluştuk.

Yayınlandıktan sonra okuyucu e-postalarında ve sosyal medyada Thierse'ye karşı büyük bir öfke dile getirildi. Aylardır sayısız Ukraynalı öldürülürken, uzun vadede yalnızca sosyal açıdan daha modern bir Rusya'nın Batı'nın çıkarına olacağı gerçeğini nasıl kamuoyu önünde düşünebilirdi?

Wolfgang Thierse'yi empatiden yoksun bir adam olarak tanımadım. Rus savaşından dolayı üzgün görünüyordu. Ancak yalnızca manşeti okuyan herkesi çıkarırsanız, muhtemelen ondan tek bir şey bekleyenler var: Bir sosyal demokrat olarak suçlu olduğunu ve Rusya'yı sonsuza dek şeytanlaştıracağını itiraf etmesi.

Bunu yaparak kendini temize çıkarabilirdi. Bunun başkalarına faydası olmaz.
 
Üst