bencede
New member
Katar'daki Dünya Kupası Alman futbolu için sportif bir felaketti: Milli takım ön turda başarısız oldu. Ve DFB'nin halkla ilişkiler departmanı açıkça bunalmış durumdaydı. FIFA dünya derneğinin sözde tek aşk kol bandının takılmasını yasaklamasının ardından, takım Japonya'ya karşı oynanan maç öncesinde toplu olarak ağızlarını kapattı.
Ancak bu jestin öncesinde bir iç tartışma yaşandı: Daha sonra bildirildiği gibi, birçok oyuncu çeşitlilik bağına alternatif ararken kendini “araçsallaştırılmış” hissetti. Bu şaşırtıcı çünkü DFB Başkanı BeHaberler Neuendorf'a göre girişim yalnızca oyunculardan geldi.
Günaydın Berlin
Bülten
Kayıt olduğunuz için teşekkürler.
E-postayla bir onay alacaksınız.
Almanca nedir: dakiklik, arabalar, “baharatsız” kebap, cezalar
DFB, kendi ülkelerindeki Avrupa Şampiyonasında bile sosyo-politik mesajlardan vazgeçmek istemiyor. Bu artık perşembe günü tanıtılan ve bir formadan daha fazlası olması gereken yeni Adidas deplasman formasında da görülüyor. DFB'nin ana sayfasında “Yeni nesil Alman futbol taraftarlarını ve ülkenin çeşitliliğini temsil etme” amacının olduğu belirtiliyor. Forma pembe ve mor arası bir renk geçişinde tasarlandı. Adidas, Berliner Zeitung'un mor ve pembenin toplumsal çeşitliliği ne ölçüde temsil ettiğine ilişkin sorusuna bu baskının yayımlandığı tarihte yanıt vermemişti.
Adidas aynı zamanda klasik desenli yeni bir iç saha forması da sunuyor: Bir imaj filmi “tipik olarak Alman”ın ne olduğu sorusunu mizahi bir şekilde araştırıyor.
Reklam, milli takımın yeni iç saha formasıyla oynadığı maçın yayınlandığı karanlık bir büfeyle başlıyor. Genç bir adam, her ikisinin de göçmen geçmişi olduğu belli olan tanıdığına New Jersey hakkında ne düşündüğünü soruyor. “Hmm, tipik olarak Alman” diyor. Peki “tipik olarak Alman” nedir? diye soruyor milli oyuncu İlkay Gündoğan.
Daha sonra Almanya'yı temsil etmesi gereken tüm klişeler çalınıyor. Dakiklik, arabalar, bisiklet yolları. Kaleci, acı sossuz kebap, Goethe ve Schiller, soyadı Müller. 84 milyon milli antrenör, sakinlik arzusu ve son olarak başarılı penaltı atışları.
Adidas Avrupa Başkan Yardımcısı Björn Jäger'e göre reklam, neredeyse bir yıl süren bir süreçte oluşturuldu. Buna göre, Adidas'ın, DFB'nin ve Jung von Matt reklam ajansının sorumluları kendilerine sürekli olarak neyin tipik Alman olduğunu sordular. Ona göre kampanya, “bu klasik 'tipik Alman'ın' var olmadığını bile göstermeyi amaçlıyor. Başka bir deyişle: Tipik olan, farklılıklarda ve çeşitlilikte yatmaktadır.” Sektör gazetesi Horizont'a böyle söyledi.
Jäger, deplasman formasının öncelikli olarak “çeşitlilik konusunu yaşayan” genç nesle hitap etmesi gerektiğini sözlerine ekledi. Reklamda sadece Berlin'deki yerler gösteriliyor gibi görünüyor. İmaj filminin başkentin dışındaki yerlerde de çekilip çekilmediğine ilişkin Berliner Zeitung'un Jung von Matt reklam ajansına yaptığı soruşturma yanıtsız kaldı.
Stephan Mayer (CSU): “Geçmişten daha uygun renk kombinasyonları aklıma geliyor”
Kötü diller şöyle derdi: Bu DFB kampanyası sadece marjinal olarak futbolla ilgili. Daha da önemlisi siyasi mesajlar vermektir.
DFB, Katar fiyaskosundan ders aldığını ileri sürüyor. Berliner Zeitung'un sorusuna, gelecekte siyasi tartışmaların turnuva sırasında değil, turnuva öncesinde yapılacağı söylendi. Dernek ne olursa olsun “her zaman performans odaklı hareket etme” çabasındadır. Bu muhtemelen şu anlama geliyor: Turnuvada sadece sinyal göndermek istemiyorsunuz, aynı zamanda maçları da kazanmak istiyorsunuz.
Birliğin spor politikası sözcüsü CSU'dan Stephan Mayer, bunu DFB ile benzer görüyor. “DFB deplasman formasının rengi elbette bir zevk meselesi. Geçmişten daha uygun renk kombinasyonları aklıma geliyor. Ancak pembe mayoyla kendi ülkemizde Avrupa şampiyonu olursak, DFB her şeyi doğru yapmış demektir” dedi Mayer, Berliner Zeitung'a. Ancak şunları da söylüyor: “Çeşitlilik söz konusu olduğunda, milli takım yıllardır gençler için bir rol model olmuştur ve Almanya'da üretilen takım ruhunu temsil etmektedir. Bunun için özel bir forma rengine ihtiyacınız yok.”
DFB, taraftarların sadece iki cinsiyet olduğunu söylemesini “sportifliğe aykırı” buluyor
Futbol ne kadar sosyo-politik olabilir? Hangi ifadelere izin veriliyor? Bu sorular yakın zamanda DFB spor sahasını da ilgilendiriyordu, ancak farklı bir bağlamda. Bundesliga kulübü Bayer 04 Leverkusen'in taraftarları, deplasman maçı sırasında tribünlerde şu pankartı açtı: “Birçok müzik tarzı var. Ama yalnızca iki cinsiyet!”
Mahkeme bu nedenle Bayer 04 Leverkusen GmbH'yi 18.000 euro para cezasına çarptırdı. Pankartta “cinsiyet veya cinsel kimliğe ilişkin yasal ve prosedürel düzeni” ihlal ettiği belirtildi. DFB, taraftarların eylemini “ayrımcı, sportmenlik dışı davranış” olarak nitelendirdi.
Yeşiller istediğini yaparsa, DFB mahkemesi kararında haklıydı. Federal Meclis grubunun spor politikası sözcüsü Tina Winkelmann, Welt gazetesine yaptığı açıklamada, pankartın “insanlık dışı ve ayrımcı” olduğunu söyledi. “Çeşitlilik toplumumuzu zenginleştirir ve güçlü kılar.” Spor derneklerinin “ayrımcılığa karşı net duruş” sergileyecek tedbirleri alması önemli. SPD milletvekili Sabine Poschmann, pankartın “açıkça kendilerini ne erkek ne de kadın cinsiyetine ait hissetmeyen insanlara yönelik olduğunu” söyledi.
Bir sonraki görüntü filminin bu kez DFB'nin mor-pembe deplasman forması için önümüzdeki hafta başında gösterilmesi planlanıyor. Horizont'un haberine göre yeni formada milli oyuncular Thomas Müller ve Florian Wirtz de yer alacak.
Ancak bu jestin öncesinde bir iç tartışma yaşandı: Daha sonra bildirildiği gibi, birçok oyuncu çeşitlilik bağına alternatif ararken kendini “araçsallaştırılmış” hissetti. Bu şaşırtıcı çünkü DFB Başkanı BeHaberler Neuendorf'a göre girişim yalnızca oyunculardan geldi.
Günaydın Berlin
Bülten
Kayıt olduğunuz için teşekkürler.
E-postayla bir onay alacaksınız.
Almanca nedir: dakiklik, arabalar, “baharatsız” kebap, cezalar
DFB, kendi ülkelerindeki Avrupa Şampiyonasında bile sosyo-politik mesajlardan vazgeçmek istemiyor. Bu artık perşembe günü tanıtılan ve bir formadan daha fazlası olması gereken yeni Adidas deplasman formasında da görülüyor. DFB'nin ana sayfasında “Yeni nesil Alman futbol taraftarlarını ve ülkenin çeşitliliğini temsil etme” amacının olduğu belirtiliyor. Forma pembe ve mor arası bir renk geçişinde tasarlandı. Adidas, Berliner Zeitung'un mor ve pembenin toplumsal çeşitliliği ne ölçüde temsil ettiğine ilişkin sorusuna bu baskının yayımlandığı tarihte yanıt vermemişti.
Adidas aynı zamanda klasik desenli yeni bir iç saha forması da sunuyor: Bir imaj filmi “tipik olarak Alman”ın ne olduğu sorusunu mizahi bir şekilde araştırıyor.
Reklam, milli takımın yeni iç saha formasıyla oynadığı maçın yayınlandığı karanlık bir büfeyle başlıyor. Genç bir adam, her ikisinin de göçmen geçmişi olduğu belli olan tanıdığına New Jersey hakkında ne düşündüğünü soruyor. “Hmm, tipik olarak Alman” diyor. Peki “tipik olarak Alman” nedir? diye soruyor milli oyuncu İlkay Gündoğan.
Daha sonra Almanya'yı temsil etmesi gereken tüm klişeler çalınıyor. Dakiklik, arabalar, bisiklet yolları. Kaleci, acı sossuz kebap, Goethe ve Schiller, soyadı Müller. 84 milyon milli antrenör, sakinlik arzusu ve son olarak başarılı penaltı atışları.
Adidas Avrupa Başkan Yardımcısı Björn Jäger'e göre reklam, neredeyse bir yıl süren bir süreçte oluşturuldu. Buna göre, Adidas'ın, DFB'nin ve Jung von Matt reklam ajansının sorumluları kendilerine sürekli olarak neyin tipik Alman olduğunu sordular. Ona göre kampanya, “bu klasik 'tipik Alman'ın' var olmadığını bile göstermeyi amaçlıyor. Başka bir deyişle: Tipik olan, farklılıklarda ve çeşitlilikte yatmaktadır.” Sektör gazetesi Horizont'a böyle söyledi.
Jäger, deplasman formasının öncelikli olarak “çeşitlilik konusunu yaşayan” genç nesle hitap etmesi gerektiğini sözlerine ekledi. Reklamda sadece Berlin'deki yerler gösteriliyor gibi görünüyor. İmaj filminin başkentin dışındaki yerlerde de çekilip çekilmediğine ilişkin Berliner Zeitung'un Jung von Matt reklam ajansına yaptığı soruşturma yanıtsız kaldı.
Stephan Mayer (CSU): “Geçmişten daha uygun renk kombinasyonları aklıma geliyor”
Kötü diller şöyle derdi: Bu DFB kampanyası sadece marjinal olarak futbolla ilgili. Daha da önemlisi siyasi mesajlar vermektir.
DFB, Katar fiyaskosundan ders aldığını ileri sürüyor. Berliner Zeitung'un sorusuna, gelecekte siyasi tartışmaların turnuva sırasında değil, turnuva öncesinde yapılacağı söylendi. Dernek ne olursa olsun “her zaman performans odaklı hareket etme” çabasındadır. Bu muhtemelen şu anlama geliyor: Turnuvada sadece sinyal göndermek istemiyorsunuz, aynı zamanda maçları da kazanmak istiyorsunuz.
Birliğin spor politikası sözcüsü CSU'dan Stephan Mayer, bunu DFB ile benzer görüyor. “DFB deplasman formasının rengi elbette bir zevk meselesi. Geçmişten daha uygun renk kombinasyonları aklıma geliyor. Ancak pembe mayoyla kendi ülkemizde Avrupa şampiyonu olursak, DFB her şeyi doğru yapmış demektir” dedi Mayer, Berliner Zeitung'a. Ancak şunları da söylüyor: “Çeşitlilik söz konusu olduğunda, milli takım yıllardır gençler için bir rol model olmuştur ve Almanya'da üretilen takım ruhunu temsil etmektedir. Bunun için özel bir forma rengine ihtiyacınız yok.”
DFB, taraftarların sadece iki cinsiyet olduğunu söylemesini “sportifliğe aykırı” buluyor
Futbol ne kadar sosyo-politik olabilir? Hangi ifadelere izin veriliyor? Bu sorular yakın zamanda DFB spor sahasını da ilgilendiriyordu, ancak farklı bir bağlamda. Bundesliga kulübü Bayer 04 Leverkusen'in taraftarları, deplasman maçı sırasında tribünlerde şu pankartı açtı: “Birçok müzik tarzı var. Ama yalnızca iki cinsiyet!”
Mahkeme bu nedenle Bayer 04 Leverkusen GmbH'yi 18.000 euro para cezasına çarptırdı. Pankartta “cinsiyet veya cinsel kimliğe ilişkin yasal ve prosedürel düzeni” ihlal ettiği belirtildi. DFB, taraftarların eylemini “ayrımcı, sportmenlik dışı davranış” olarak nitelendirdi.
Yeşiller istediğini yaparsa, DFB mahkemesi kararında haklıydı. Federal Meclis grubunun spor politikası sözcüsü Tina Winkelmann, Welt gazetesine yaptığı açıklamada, pankartın “insanlık dışı ve ayrımcı” olduğunu söyledi. “Çeşitlilik toplumumuzu zenginleştirir ve güçlü kılar.” Spor derneklerinin “ayrımcılığa karşı net duruş” sergileyecek tedbirleri alması önemli. SPD milletvekili Sabine Poschmann, pankartın “açıkça kendilerini ne erkek ne de kadın cinsiyetine ait hissetmeyen insanlara yönelik olduğunu” söyledi.
Bir sonraki görüntü filminin bu kez DFB'nin mor-pembe deplasman forması için önümüzdeki hafta başında gösterilmesi planlanıyor. Horizont'un haberine göre yeni formada milli oyuncular Thomas Müller ve Florian Wirtz de yer alacak.