‘Türkiye’nin ABD’den F-16 talebi köprüdilk evvelki son çıkış’
İngiltere merkezli Reuters haber ajansı, geçtiğimiz günlerde yayınladığı haberinde, Türkiye’nin ABD’den F-35 alımının gerçekleşemediği hatırlatarak Ankara’nın Washington’a 40 adet F-16 savaş uçağı ve mevcut savaş uçaklarının modernizasyonuna ait kimi teçhizatlar için talep mektubu gönderdiğini yazmıştı.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da Milliyet gazetesi ile gerçekleştirdiği röportajda bu haberi doğrulayan açıklamalarda bulundu:
“Bizim o projeye 1.4 milyar dolar ödediğimiz bir bütçe var. Bu bizim paramız, bunun yanlışsız kullanılması için alternatifler neler olabilir? Şayet F-35 sıkıntısı yakın vadede çözülmeyecekse, bu biçimde alternatiflere bakmamız çok doğaldır. (…) Ödediğimiz para karşılığında mevcut F-16 filomuzun genişletilmesi alınması ve elimizdeki F-16’ların modernizasyonu bir alternatif olarak kıymetlendirilebilir. Sorun daha yeni şekilleniyor. Koşulları gördükten daha sonra gereksinimlerimiz çerçevesinde son bir karar verilir. F-35 natürel ki kıymetli bir teknoloji ve bizim birinci tercihimiz, hakkımız olan F-35’leri almaktır. Lakin yaptırımlardan dolayı savaş uçakları filomuzu güçlendirme projesinden vaz geçecek değiliz.”
F-16 Blok 70
© Fotoğraf : Lockheed Martin
‘F-16 Blok 70’ler 4,5 jenerasyon statüsünde’
Savunma Sanayii Araştırmacısı Anıl Şahin, bu hususta Sputnik’e yaptığı değerlendirmede, “Yeni F-16’ların alınması Ulusal Muharip Uçak (MMU) projesi gerçekleşene kadar bize vakit kazandırması ve Türk-Yunan istikrarının sağlanması maksadıyla atılmış bir adım. Olağan F-16’lar 4. jenerasyon lakin F-16 Blok 70’ler 4,5 kuşak statüsünde. AESA radarı üzere kıymetli kabiliyetleri bulunuyor. ötürüsıyla F-35’e harcanan 1,4 milyar dolarlık paranın bu türlü geri kazanılmasına gerçek bakıyorum” dedi.
Şahin, Türkiye’nin F-16 filosuna dair ise şunları kaydetti:
“TSK envanterinde 235 adetten çok F-16 savaş uçağı bulunuyor. Bunlar Blok 30, Blok 40, Blok 50 ve Blok 50+ konfigürasyonundalar. En eski F-16’larımız olan Blok 30’lar şu anda üretici şirket Lockheed Martin’den tedarik edilen kitlerle TUSAŞ’ta yapısal modernizasyondan geçiyorlar. Bu modernizasyon ile 8.000 saat olan uçuş ömürleri 12.000 saate çıkarılıyor. Yani F-16 Blok 30’ların 2030 yılında da operasyonel kalması sağlanıyor. Makul bir süre daha sonra Blok 40 uçakları için de modernizasyon gereksinimi duyulacak. Zira bunların da uçuş ömürleri sona hakikat yaklaşıyor. ötürüsıyla bunlar için de ABD’den modernizasyon kiti tedarik edilmesi lazım.”
‘F-35’ler kadar bir kabiliyet kazandırmayacağı aşikar’
ABD’nin CAATSA’dan evvel de Türkiye’ye karşı biroldukca ambargo uyguladığını söz eden Şahin, bu talep mektubu üzerinden gelişen süreci ise şu biçimde anlattı:
“CAATSA yaptırımları ile Savunma Sanayii Başkanlığı’nın ABD’den bütün taleplerine ret karşılığı gelmeye başladı. Yani Savunma Sanayii Lideri Prof. Dr. İsmail Demir’in tabiriyle; altında Savunma Sanayii Başkanlığı yazan ne talep var ise ABD hepsini reddetmeye başladı. Türkiye’den ABD’den savunma tedariki yapması konusunda tek nokta Ulusal Savunma Bakanlığı (MSB) oldu. MSB de Yabancı Askeri Satışlar kapsamında ABD’ye bu talepte bulundu. Bu tedarik Türkiye’ye epey da kabiliyet kazandıracak bir şey değil. Türk-Yunan istikrarının biraz sağlanması ve F-16’ların stabil hale gelmesi açısından kıymetli bir talep ancak F-35’ler kadar bir kabiliyet kazandırmayacağı aşikar. ABD bu talebi de reddederse Türkiye esasen muhakkak alanlarda öbür ülkelere yönelmiş durumda, mecburen savaş uçağı alımında da diğer ülkelere yönelmek zorunda kalacak. Orta alım yapmayacaksa da bütün konsantrasyonunu MMU projesine yönlendirecek.”
‘Kongre’nin alacağı tavır epeyce önemli’
“Türk yetkililerinin açıklamalarına nazaran Joe Biden idaresi bu teklife sıcak bakıyor lakin burada Kongre’nin alacağı tavır da hayli kıymetli. Biden idaresi desteklese bile Kongre’nin bu satışa onay verip vermeyeceği büsbütün bir muamma. Kongre bu teklifi de reddederse, ABD ile ilgiler ve NATO çerçevesinden bakarsak, Türkiye’nin öteki ülkelerden alımlarına da hak kazandıracak. Katiyen köprüdilk evvelki son çıkış olacak.”
Alıntıdır
İngiltere merkezli Reuters haber ajansı, geçtiğimiz günlerde yayınladığı haberinde, Türkiye’nin ABD’den F-35 alımının gerçekleşemediği hatırlatarak Ankara’nın Washington’a 40 adet F-16 savaş uçağı ve mevcut savaş uçaklarının modernizasyonuna ait kimi teçhizatlar için talep mektubu gönderdiğini yazmıştı.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da Milliyet gazetesi ile gerçekleştirdiği röportajda bu haberi doğrulayan açıklamalarda bulundu:
“Bizim o projeye 1.4 milyar dolar ödediğimiz bir bütçe var. Bu bizim paramız, bunun yanlışsız kullanılması için alternatifler neler olabilir? Şayet F-35 sıkıntısı yakın vadede çözülmeyecekse, bu biçimde alternatiflere bakmamız çok doğaldır. (…) Ödediğimiz para karşılığında mevcut F-16 filomuzun genişletilmesi alınması ve elimizdeki F-16’ların modernizasyonu bir alternatif olarak kıymetlendirilebilir. Sorun daha yeni şekilleniyor. Koşulları gördükten daha sonra gereksinimlerimiz çerçevesinde son bir karar verilir. F-35 natürel ki kıymetli bir teknoloji ve bizim birinci tercihimiz, hakkımız olan F-35’leri almaktır. Lakin yaptırımlardan dolayı savaş uçakları filomuzu güçlendirme projesinden vaz geçecek değiliz.”
F-16 Blok 70
© Fotoğraf : Lockheed Martin
‘F-16 Blok 70’ler 4,5 jenerasyon statüsünde’
Savunma Sanayii Araştırmacısı Anıl Şahin, bu hususta Sputnik’e yaptığı değerlendirmede, “Yeni F-16’ların alınması Ulusal Muharip Uçak (MMU) projesi gerçekleşene kadar bize vakit kazandırması ve Türk-Yunan istikrarının sağlanması maksadıyla atılmış bir adım. Olağan F-16’lar 4. jenerasyon lakin F-16 Blok 70’ler 4,5 kuşak statüsünde. AESA radarı üzere kıymetli kabiliyetleri bulunuyor. ötürüsıyla F-35’e harcanan 1,4 milyar dolarlık paranın bu türlü geri kazanılmasına gerçek bakıyorum” dedi.
Şahin, Türkiye’nin F-16 filosuna dair ise şunları kaydetti:
“TSK envanterinde 235 adetten çok F-16 savaş uçağı bulunuyor. Bunlar Blok 30, Blok 40, Blok 50 ve Blok 50+ konfigürasyonundalar. En eski F-16’larımız olan Blok 30’lar şu anda üretici şirket Lockheed Martin’den tedarik edilen kitlerle TUSAŞ’ta yapısal modernizasyondan geçiyorlar. Bu modernizasyon ile 8.000 saat olan uçuş ömürleri 12.000 saate çıkarılıyor. Yani F-16 Blok 30’ların 2030 yılında da operasyonel kalması sağlanıyor. Makul bir süre daha sonra Blok 40 uçakları için de modernizasyon gereksinimi duyulacak. Zira bunların da uçuş ömürleri sona hakikat yaklaşıyor. ötürüsıyla bunlar için de ABD’den modernizasyon kiti tedarik edilmesi lazım.”
‘F-35’ler kadar bir kabiliyet kazandırmayacağı aşikar’
ABD’nin CAATSA’dan evvel de Türkiye’ye karşı biroldukca ambargo uyguladığını söz eden Şahin, bu talep mektubu üzerinden gelişen süreci ise şu biçimde anlattı:
“CAATSA yaptırımları ile Savunma Sanayii Başkanlığı’nın ABD’den bütün taleplerine ret karşılığı gelmeye başladı. Yani Savunma Sanayii Lideri Prof. Dr. İsmail Demir’in tabiriyle; altında Savunma Sanayii Başkanlığı yazan ne talep var ise ABD hepsini reddetmeye başladı. Türkiye’den ABD’den savunma tedariki yapması konusunda tek nokta Ulusal Savunma Bakanlığı (MSB) oldu. MSB de Yabancı Askeri Satışlar kapsamında ABD’ye bu talepte bulundu. Bu tedarik Türkiye’ye epey da kabiliyet kazandıracak bir şey değil. Türk-Yunan istikrarının biraz sağlanması ve F-16’ların stabil hale gelmesi açısından kıymetli bir talep ancak F-35’ler kadar bir kabiliyet kazandırmayacağı aşikar. ABD bu talebi de reddederse Türkiye esasen muhakkak alanlarda öbür ülkelere yönelmiş durumda, mecburen savaş uçağı alımında da diğer ülkelere yönelmek zorunda kalacak. Orta alım yapmayacaksa da bütün konsantrasyonunu MMU projesine yönlendirecek.”
‘Kongre’nin alacağı tavır epeyce önemli’
“Türk yetkililerinin açıklamalarına nazaran Joe Biden idaresi bu teklife sıcak bakıyor lakin burada Kongre’nin alacağı tavır da hayli kıymetli. Biden idaresi desteklese bile Kongre’nin bu satışa onay verip vermeyeceği büsbütün bir muamma. Kongre bu teklifi de reddederse, ABD ile ilgiler ve NATO çerçevesinden bakarsak, Türkiye’nin öteki ülkelerden alımlarına da hak kazandıracak. Katiyen köprüdilk evvelki son çıkış olacak.”
Alıntıdır